ikizler ve ukdeler

  • İkizler illa aynı giysileri giymek zorunda mı?Sapık mısınız ikizler?Yeterince benziyosunuz zaten birbirinize ,niye insanları kangren ediyosunuz?İsimleriniz de hep birbirine yakın, salak ettiniz adeta.

  • Sanki bir de ikizlerin hep aynı arkadaş ortamında olmaları gerekiyormuş gibi..Farklı arkadaşları oluyor o zaman da deniyor ki ''ikizin nerede?'' sana ne? Bir alana bir bedava mı onlar ,yanına promosyon mu ,ne?

  • İkizlerin arasına girip fotoğraf çektiren insan neyin peşinde işte onu anlayabilmiş değilim.

  • İkizlerin de hala ikizler burcu olduğuna inanan bi arkadaşım var.

  • İkizlerin de ikiz eş bulma isteği beni çok hüzünlendiriyomuş meğer ,yazarken farkettim.Evlenmek için aynından bi çift bulmanın lüzumu yok gibi.Switch on : Ne çıkarsa bahtına.

  • Bi' zorum yok ikizlerle ,saçmalama.Bizim şey var ikiz.Şey bizim akraba var ,annemin teyzesigil.

  • ''-gil'' sevmiyorum ama orda anlaşalım.


  • ya şimdi o değil de televizyona bakayım dedim ,çünkü bana birden inmedi böyle ikizler harareti, yemekteyizde ikiz var böyle yorum yaparlarken aaa dedim ayna o heralde ,ama biri konuşurken diğeri susuyo ,ordan anladım ki bunlar ikiz.((bir yazı içinde ''ikizler'' deme limitimi aştım bence.çok tiksinç oldu ardarda.2 bile demek istemiyorum bir süre.))neyse geziniyorum ,arkadaş nerde bi meksika konusu geçsin ,nerde bi ispanyolca konuşulan kısım altyazıyla ingilizce geçsin , böyle hemen şu <-- adamı görüyoruz.Dünya üzerinde bi meksikalı o.Meksika kelimesi text te geçer geçmez diyolar ki ''abi bi adam vardı onu oynatalım dizide''Adı da yokmuş gibi.Meksikalı dedin miydi akla o gelir zaten.Danny Trejo onun adı.Artık hapishaneli filmlerde iyi niyetli ama kaslı çok çok kaslı meksikalıları o oynamasın.Artık mafya babası ,eroin kaçakçısı falan da olmasın.Çok rica ediyorum gitsin Las Vegas'a gitsin ,emekliliğini yaşasın ne bileyim.

  • mandalinayı soyuyosun afiyetle yiyosun da böyle kabuğunun acımsılığı parmaklarında kalıyo ya ,sen de o parmağı yanlışlıkla bi ağzına götürüyosun ya ,işte 5 bardak su içsen geçmiyo o acılık.Geçer lan saçmalama deli mi ne 5 bardak su yani bu da.

  • penguen ve uykusuz alırken içlerindeki poster ve takvimleri tek tek üşenmeyip açıp bakan hatta hile yapıp değiştiren insan benim.Dergisinden takvim çıkmayan arkadaşlardan da özür diliyorum ,gelsin alsın takvimini beğenmedim zaten (pişkinliğin de bu kadarı)

  • Kristmıs ruhunu yaşatmak için napıcaksınız? Çok heyecanlı di mi ! İnsan davet edip sonra daveti habersiz iptal edince çok ayıp oluyo bence.Otururum evimde , ne var yani.Yeni yıl mesajıyla yarın tekrar görüşmek üzre.Şimdilik hoşçakalın.

    *ay çorbam soğumasın sizi şöyle masaya alıyım o zaman.

**draft döneminden sonra sahalara küsen bloggerınız Cleveland'den bildiriyor.


Yarın dersim var ama ben sabahlara kadar oturayımcı bir yapıya sahip olduğum için ,gitmiyorum sabahki derse.3 haftadır gitmiyorum aslında.Tüh.neyse.

Çok kıymetli iki arkadaşımla medya kralını online izlemece aktivitesinden sonra dedim bi maça denk gelesim var bi ntv'ye bakayım.Gelesim varmış ki Cavaliers-Rockets karşılaşmasına denk geldim.Geçen gün Nba special christmas gibi bi yayın vardı NbaTv de ,tematik.Dur bi dağıtma konuyu.Tamam.evet.

Draftlar sonrası sinir ve şaşkınlık vardı bende.'yooooooooooo!!hayııııııııııııığğğr!' diye bağırmıştım çokca.Tamam gündemde Shaq'ın Cavs formasına tabi tutulması vardı ama şimdi maçı izlerken ''Lakers tayfası kompile burda mı lan?'' diye de sormadım değil kendime.Çünkü bi ara Vujacic falan da var sandım,ama yokmuş.Cavs'a bakıyorum Mo williams -West -Lebron James - Shaq gibi bomba bi dörtlü (ki mo williams yazın Allstar finallerinde ''yok artık lebron james''söyleminde kendine yer edinmişti) bunların yanına alternatif olarak bi avarel veriyoruz : Ilgauskas (o nası bi cüsseyse),Jackson var ki hastasıyız.'00' formasıyla bizi bizlerden aldı kendisi.Blokları,üçlükleri alkış tutturdu, bunun yanında nefret ettiğim bi eleman : Varajeo -it.itoğluit! bütün sezon kendini yerlerden yerlere vuran bu.Utanmadan mahalle maçındaymış gibi ağlaya zırlaya faul isteyen bu.O itici saçlarıyla sinirimi bozan bu.Arif kılıklı.Futbolda karşılığı Ariftir bunun.Mızıkçı.Kendimi yerlere atayımcı yuvarlanayımcı.Pis. Neyse mızıkçısıyla da olsa güzel bi kadro var ,zevkli maçlar izletecek yine Cavs. Bunları yazarken sayı oldu, kenarda Lebron dans etti falan.Keşke yapmasaydı o figürleri.Biraz üzüldüm.

Lakers'tan bildiğimiz Trevor Ariza Houston formaları içinde.33 milyon 500 bin $ için ben lakers'ı...Bırakırdım tabi lan saçmalama.Sen de bırakırdın.Hadi hadi şimdi.

Ekrana bakıyorum Ariza kollarını bağlamış-çiçekolmuş- benchde oturuyo ,daha sonra lebron ve saz arkadaşları bi gülüyolar bi kahkahalar bi bişey.Bi şampanya patlatalım havaları.Ona da üzüldüm biraz ,ana okulu öğretmeni ruh haliyle yazdığımdan...

Maç aralarında da sürekli ''Kibariye'yle Yılbaşı Programı'' reklamı girdiler , Kaan Kural'ın buğulu sesinden sonra ''anlayaaaağmaaaağğzzzsıııııııııııııın'' diye bi ses duyunca şu saatte nasıl hissettiğimi ben sana anlatamam.O programı izliycem zaten de...

Maç 83-108 Cavs üstünlüğüyle sona erdi. Buradan maç hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirsin çünkü ben anlatamıycam şu şunu yaptı bu bunu yaptı.Gir bak.Git bak dolapta ne varsa o.Yemek yapmadım bugün dışardan söyleriz.Zaten başım ağrıdığından...

*Modayı Facebook'tan takip edeceksin arkadaşım.

i-Mesela ''kardeşler''kısmında 69871235 tane arkadaşının ismi yazacak ki böyle hani ''çok sıkı dostuz biz ,kankaaaaaa eeeyt! '' mesajı vermeli.Bak bu önemli.

ii-Türedi bir sürü , adının soyadının yanına 1907 eklemeler falan.Noluyosa öyle çok bi karizmatik mi oluyo ,oluyosa biz de yazarız yani.Bi insan isterse dünyalar güzeli olsun ,şu adını Burak'sa Burock , thisrock , yazıyorsa benim için bitmiştir.Ama kendine Cellin gibi bi sevgili bulabilir ,soyadını I-was şeklinde yazabilir.Üzülüyorum.(banane di mi?ama kıskanıyorum benim ismim öyle yazılmıyör diye.)
''v'' yerine ''w'' kullanan insandan da biraz çekiniyorum hem.höm.

iii-Gizli çakallar var mesela ki bu sıralar ,gizlilik ayarları değişmişken ,onun bunun profiline girip .. di mi? hey yavrum hey.

iv-Ülke ve dünya haberlerini facebook videolarından falan takip eden , arkadaşının doğum gününü facebooktan görüp hatırlayan ''doom günün kutlu olsn cnm:))'' yazıp bi sene daha ortalarda gözükmeyen ya da çakma siyasi gruplara dahil olup çok da bi bok biliyomuş gibi onunla bununla tartışmalara giren ahmak yurdum insanına sesleniyorum : Facebook'u ele geçirdik tamam yeter bırakın lan! Sonra da yok neden Türkler şöyle Türkler böyle.E sen öylesin?Myspace de ''ekleme için teşekkürler''ci Facebook'ta ''like''cı insansın sen.Bi camı aç bişey aç bi kendine gel.

Neyse bu kadar feysbukculuk yeter.Nasıl da sinirlendim.Adeta tuvalet kağıdı rulosunu görmüş gibi ,tek bi yaprağa mahkum kalmış gibi sinirlendim.(Hayır herkes yeteri kadar kullansa ,4-5 yaprak kullansa ,bende patlamasa ne de sevinicem.Anneee bitttiiiiii!)

Telefonla mesaj yazarken ''ı'' yerine ''i'' yazamamanın hüznü var çokca, az evvel oluştu. E ''ü'' yazabiliyorum ''ö'' yazabiliyorum da bi tanecik ''ı'' mı fazla geldi üretici firma ? Ben arkadaşıma ''sıkıldım'' diyemeyecek miyim gönlümce ? Hadi i ile yazdım ,karşıdan hep bi embesil cevap geliyo ''eheh öhöhö ne yazdı ahahha'' diye ,onu napıcaz? Onu da mı siz üretiyosunuz?

**mütemadiyen gerildim.

Bi ton da ödev var.gaddemit.Hati!

  • ''sizce nasıl oldu?'' bi müşteri bunu bi satış sorumlusuna soruyorsa eğer ,orada bilinç yoktur bir süre için.Çünkü nşa (1 atm) satış sorumlusunun görevi satmaktır ,alması için de yakıştı diyecektir güzel oldu diyecektir alın alın ben de aldım diyecektir.''bunu mu alayım şunu mu?''cümlesi de karşılaştırmalı durağanlık analizidir ,bunu da soran pahalı olanın daha iyi olduğuna ikna ettirilir mesela.Bu işler böyle ,adamın aklını alırlar valla.

  • ''yardımcı olabilir miyim?''diye yanaşan satış elemanı kadar mcdonalds'da kendilerini alkışlayan elemanlar.gözümde bir.

  • Bi' de otobüsün yüzde doksanı boşken ,yani onlarca boş yer varken ,gelip de yanıma oturan insandan ben biraz çekiniyorum.biraz da değil bayaa bi çekiniyorum.Çok çekinmediysem ''cıkcıkcık'' yapabiliyorum yarım ağızla.

  • Dolmuşta da kendi parasını uzatabilecekken uzatmayan insana az bi kılım.Tamam hadi öne oturuyosan sen o kişisindir ,para uzatıcısındır.Çünkü bunu herkes bilir :

    warrior : ''Bi adım daha arhadaşım bak bi g.tlük daha yer var orda! '' iri yarıdırlar,gererler.
    mage : ''Allah sen büyüksün'' diye iç geçiren kimi kimi beddua da eden teyzeler ,ellerinde hep bi poşet bişey olur.
    priest : Besmeleyle biner dolmuşa ,tercihen beyaz takkeli ,mage teyzelerle çift olarak da görmek mümkün , duaları birleştirirler ,stratejik.
    troll : dolmuşta ağlayan zırlayan tepinen huysuzlanan bağıran çağıran her türlü velet ,şamarlık.
    rogue : mage ve priest lere yer vermekle ,paraları uzatmakla yükümlüdürler ,liseli,üniversiteli ya da çalışan olabilirler.sincan dolmuşları önerilmez.
    hunter : afedersin ama bunun ne için dolmuşa bindiği belli! in lan!
    elf : dolmuşun en nadidesi. yakınlarına denk gelindiyse elindeki kitaplara ,dinlediği müziğe ,üstüne başına ,indiği durağa dikkat edilir ,varsa bi sapıklık inip takip edilirler.(not recomended)
    warlock : dolmuş şöförü.adamın aklını alır. quotes : ''ücretini gönderemeyen ,parasının üstünü alamayan var mı?'' ''durakta var mı?'' ''bi çökelim çevirme var hocam'' ...

  • En temizi paranı uzatıcan ayaktayken sonra da geçip en arkaya oturucan arkadaş.En öne oturuyosan zaten pasif skilldir sende para uzatma,hesaplama ,hepsini bi verme ama tam verme falan,şöförle ahbap olur çıkarsın.Ama o en öndeki 3 kişilikmiş gibi görünen cibiliyetsiz koltuğunda allah belasını versin.Değil ki 3 kişilik.Hadi diğerleri iki kişilik de o 3 değil.2,5 kişilik o.Şişman biriyle de 2 kişilik.Ha bi de kışın montuyla beraber tek kişi gidebilir orda.pis.

  • Otobüste dolmuşta bi insan, bi palto olsun bi ceket olsun bişey giymeye çalışırken tek kolunu geçirip diğer kolu da geçirmek için bi debelenir ya ,hani o kolu bi bulamaz ,sokamaz kolunu içeri ,olmaz bi türlü aşağı yukarı kolu kaydırır ama kol boşluğu yoktur ,sanki hiç olmamıştır ,o ceket tek kolludur .Allah cezasını versin o dakikaların.İçinde zerre insan sevgisi olan o ceketin bi ucundan tutar ,bi yardım eder ,cennetliksin amca cennetlik!

  • Bunun gibi bi de dolmuşta ya da ayakta kablosu karışan,düğüm olan kulaklığın düğümünü ,aracın sürekli fren yapması ,tutacak yer olmaması... gibi şartlar altında açmaya çalışmak var ki...Çok üzülüyorum.

  • O değil de Testere VI ya gittim.
    ----spoiler----
    öööeeeeeeeeh!!
    ----spoiler----
    Bok var.

  • Bence bi' arkadaşınla güzel güzel muhabbet ederken muhabbeti doruk noktasına taşıdığınızı hissettiğiniz an orada durmanız lazım.Tadında bırak arkadaşım ,sanatını zirvesinde bırak git.Konuşma ilerledi kahkahalarla doldu taştı ya ,işte o noktada susacaksın ;çünkü ben biliyorum ,gaza gelip daha da muhabbetin şansölyesi olma isteği var sende ,o kahkahaları kat kat arttırma isteği var.Ama işte olmaz öyle ,devam edersin ama her çıkışın bi inişi var ya ,işte paldır küldür yuvarlanırsın aşağı doğru ,bütün enerji çekilir konuşmadaki ,söylediklerine ilgi olmaz az önceki gibi ,daha da gülünmez.Espri üretmeye çalışırken bocalarsın karışır bişeyler olur.Oluyo mu yani ,hoş mu oluyo o güzelim diyalog bütün özelliğini kaybediyo.cık.

  • Metreler ötesinden ''acıktın mııaa?'' ''kirlin varsa getir,makinayı çalıştırıyorum?'' gibi soru cümleleriyle çığıran anneye ''cık'' gibi ''nck'' gibi cevaplar verilmez.

  • Kontörü olmayan insana da ''evetse bi kez hayırsa iki kez çaldır ;)'' diye mesaj atılmaz , alternatifler ''çaldır'' yahut ''çaldırma'' olmalıdır ,lütfen.Çaldırınca arayan insanda da mükemmel bi babacanlık vardır ki...

  • Aynı babacanlık otobüste kart basamayınca ''geç hati geç bu seferlik'' diyen otobüs şöferinde ,küsüratlı tutarın küsüratını almayan esnaf insanında da vardır.(Bi'de dünyanın en mükemmel kırtasiyecisi bence Ahmet Abi.hey yavrum hey.)

  • Asansörde olsun,kapı önlerinde olsun,merdivende olsun bi yerde tanımadığı insana ''günaydın''ı ''iy günler''i ''iyakşamlar'' ı eksik etmeyen ,otobüste dolmuşta para uzattı mıydı teşekkür eden , göz göze gelince karşısındakine hafifçe tebessüm eden insan var ya,öyle insanı ben bağrıma basarım.

  • O değil de halk ekmek kulübeleri oluyo ya hiç olmadık yol ortalarında (çünkü önünden insan geçicek yer bırakmamışlar ,az içeri yapaydınız şunu! ) orda vardiyalı bi karı-koca duruyo genelde ,ya da işte ailecek duruyolar oğlu kızı varsa onlar duruyo mesela.Lakin konu bu değil.Ben istiyorum ki ekmek aldığım insan az gülümsesin ,az sempatik olsun.Lan arkadaşım ,ekmek satıyosun lan ,ne mutlu sana ,kokain satar gibi bi esrarengiz bakmalar bi böyle el altından torbayı uzatmalar.''Hey hey hey! Easy man easy ,just gimme da damn bread .''Azıcık gülümsesene ,iyi günler dediğim de bi ''size de'' desene ,hadi demiyosun bi kafanı şöyle ''konuştuğunuz dili anlıyorum'' anlamında sallasana.Ekmek satan esnaf sevimli olur ,göbekli olur yanakları al al olur .Alın bunu dışarı...

  • Ortamda komik bişeyler söyleyip kahkaha bekleyen insanın birbirinden kayıtsız suratlar görmesi var ya ,o an var ya ,o anın allah belasını versin.Hayır onun yaptığı espri normalde komik ,başkaları gülüyo ama siz konuyu bilmiyosunuz ,gülmüyosunuz.Ayıp olmuyo mu sizce de?Ortada emek var ,iki saniye tebessüm etseniz ölür müsünüz!?İLLA SİZE BAĞIRMAMIZ MI LAZIM!

  • Yılbaşı geliyür ,önemli bi günde ''iyi bilmemneler'' ''hayırlı bilmemneler'' diyebilme şansımız var mesela ,yeni yılınız kutlu olsun diyebilicem , iyi günler den daha değişik bişeyler diyebilmenin kıvancını duyuyorum.Herkese hediyeler alıciim ,gelenekleri sürdüriciim ,tombalaya da hayır ,lütfen!Ama lütfen.

  • Gelenek dediğin de bence kelime anlamını artık çok aşmış bi durum.Mesela bi restorana gittiğin zaman çocuklu bi masa gördün ,bi inceledin.Şunu görürsün : velet ,tuzu karabiberi pul biberi alır döker karıştırır onlardan bi karışım elde eder ,az yaramazsa ''hehehe patlatırım bu dükkanı!'' diye tehdit savurur,iki oynar ,susar.Orta derece yaramazsa onları suyla peçeteyle karıştırıp bulaşıkçının sabrını zorlar.Kelime anlamıyla bi piç kurusuysa ,ha işte o zaman o elindekini masada üfleyebilir ,birinin kolasına ,pastasına dökebilir ,her şeyi yapabilir ,o çocuğu şamarlama isteğine de gelenek denir.

  • Aynı geleneği alışveriş merkezinde yürüyen merdiven inerken yukarı çıkmaya çalışan çocuk yaşatmaya çalışır.Kİ alışveriş merkezinde çocuk konusu sosyolojik bi araştırma konusudur.eşşoleşşek.

  • Sevgilisiyle beraber iki isimli facebook hesabı açan ,profil resmi olarak da eeen sevgi pıtırcığı fotoğrafını koyan insandan ben biraz çekiniyorum.

  • Neden yapıyosunuz ki bunu , ''biz beraberiz müthiş de mutluyuz her gün öpüşebiliyoruz siz yapamıyosunuz fakirler!'' demek için mi?Ne olum sizin derdiniz? Evli misiniz ,yoo ,benim arkadaşım olsanız mesela ben hayatta kabul etmem arkadaşlık isteğinizi.Göbeğiniz mi şey.ney.hı?A vallahi bayılacağım şimdi.

  • Bi'de nerde böyle bir şey anlatacakken heyecandan titreyen birini görsem ,ondan da muhakkak tedirgin oluyorum.Çünkü anlatacağı şeyin ehemmiyeti onu da tedirgin ediyo ,diyo ki içinden ''ben bu olayı anlatıcam ama ya onları benim kadar etkilemezse'' diyo ,''ben'' diyo ''mesela anıra anıra güldüm ama...'' diyo ,''onlar ya gülmezse o kadar ? '' ''Ya'' diyo ''ben en sonunda ''aslında çok komik ama anlatınca o kadar da komik olmadı'' cümlesini kullanmak zorunda kalırsam naparım?'' diyo.Dünyanın en feci cümlesi değil midir o ,böyle artık iyice aciz ,iyice bi yerin dibince girmişcesine.



  • Bak mesela dün kütüphanede ara verdik biraz çalışmaya(çünkü biz akşamlara kadar çalışıyoruz) ,iki cancağzımla ,otomat var bizim ,ordan besin maddesi ,içecek vs almak üzere gittik yanına.1 lira attım , gayet de mütevazı Uludağ Gazoz alıcam yani.Neyse attım parayı tuşladım 51'i ,düşecek ,alıcam falan.Ama o da ne?Bi uludağ gazoz bi de kola geldi(yanyana duruyolardı.)Aaa şansa bak lan demeye kalmadan bi çift daha geldi.Patır patır dökülüyo ama nasıl ,sepsessiz (ne biçim ikileme lan bu?!) kütüphanede pata küte kutu kola sesleri ,tee yukardan düşü düşüveriyor.Aman yarabbim şoka girdik biz ,güvenlik tip tip bakıyor, biz suçlu hissettik alamıyoruz falan.Gülmekten ölüyoruz tabii o anda ,her kafadan bi ses çıkıyo :

    ''N'apıcaz olum?Alalım mı lan?''
    ''Alıcaz tabi lan ,saçmalama!''
    ''Nasıl alıcaz lan ,ben almam''
    ''Kul hakkı olur mu lan?''
    ''Murat söylemeye gitti heralde ha.''
    ''Şunları al da çıkalım hadi yaa!''


    Tabii bütün bunların üzerine paramı da faiziyle geri veren otomata daha bir şaşırarak kendimizi dışarı attık.Hemen 5 dakika sonra da makineye kek falan dizen amca geldi ,''bizi yakalayacaklar lan parmak izimizi tespit edicekler ,olum kaçalım'' gibi paranoyak konuşmalar geçti bi süre.''Freeze! FBI! ''Gülmekten ölüyoruz ama ,gazoz yere düşüyo işte haram olduğu için kesin ,boğazımızda kalıyo ,öksürüyoruz aksırıyoruz , bi ton şamata. Aslında çok komik ama anlatınca komik olmadı !

  • Antibakteriyel el temizleme jelleriyle kafayı bozmuş olanlara , onların yeşil gözlü pek cici yeşillikyiyici sevgililerine ,ses tonunu ayarlayamayanlara ,4 saatte sadece 3 sayfa mikro çalışabilenlere ,tüm uludağ gazoz sevenlere kucak dolusu sevgiler ,öpücükler *

  • Çok gazoz dedik madem reklam da girelim. http://gelguzelimgazozverelim.blogspot.com ,böyle arkadaş arasında bi blog açtık ,yazıyoruz.Bekleriz bi gazoz içeriz beraber ,bedavalarını da eve götürürsün.

  • Hati!

*Gribim diyen insana ''domuz mu?'' sorusunun sorulması artık bana ''salak- salla da sümüğüne bak'' atışmalarından farksız gelmeye başladı.Bunlar sars modayken zarfla birbirlerine karbonat gönderen insanlar.(düşününce komik lan aslında.)


*Bayramlarda el öpmeyin diyenler var arka sıralardan ,evet.Sıkıysa öpme ,ne para ediyo biliyon mu koçum?Gerçi çok da karlı çıktığım söylenemez herkes kaçmış gitmiş bi' yerlere.Anane-Dede ziyaretinden orta halli bir memur gibi çıkmama sebep olan diğer aile mensuplarına teessüf ederim.

*Kimi akrabaların harçlık vermemek için seyahat uydurduklarını düşünmekteyim.Öğrenci insanım bi' 20 liranın lafını ediyosun kimi akraba.(Evet eşşek kadar oldum ,hala arsızım.)

*Bayram servetimi de son gününde wod kişisiyle harcamak farzdır.(Bi' simit yeriz artık.)

*Koca bayramda da çalışmak gerektiğini düşündükçe geriliyorum.Diyordum şöyle dizi izlerim böyle uyumam ,şöyle yer böyle yer şöyle yer böyle yer şöyl...Gaddemit! oyun bile oynayamamak daha bir acı verici.İnsanlar konuşuyor ''Dragon Age mükemmel lan!'' diye.TAMAM ANLADIK KALDIRMIYOR MAKİNA NAPALIM! Dağılın lan! Farklı bi makinada denedim ,yeni bir mit ortaya çıkmış.Başarılı da.Ha kimisi de boss u kesip item alamamış ,ondan beğenmemiş ; e haklı.Ben oyun sonu boss unu kesicem ,bana bi item bi bişey vermiycek.Yok daha neler ,o kadar da mütevazı olamayacağım canım ,gimme gimme gimme a man after midnight.(abba lan saçmalama) Neyse biz de left4dead 2 oynarız hamaçiden. -git de kıçına don al dercesine ;bayram harçlıklarımı electro world'de çatır çatır...

*Bu bayram da unutmayıp sms atan iyi kalpli insanlar oldu.Biz bayram tebriği mesajlarını unutmuşuz ,onlar da eskilere bağımlı kalmayıp ,yaratıcılıklarını konuşturmuşlar.İçlerinden biri ''bayram where amazing happens'' yazmış yollamış ,gözlerim yaşardı.(hani emeyzing lan cüzdan boş?!)

*Melih Gökçek aradı bir de , bayramımı kutladı.Allah razı olsun dedim ,babayngillere selam söyle ,hati! dedim kapattım.Ne iyi adam lan,canııım.Bayramlarda ego otobüslerinin bedava olmasını sağladığı için de chok opuormmm onuuu :):):):):)

*Merak edenler olmuştur ,kediyi kesmedik ,kendisi tek parça.pis.

*Merak edenler olmuştur ,windows 7 başarılı ,deneyin.

*Neyse ,hati babayngillere selam !

blue'z 4 life

*Bu okulların iç duvarlarını en çiğ maviye boyayan zihniyetin allah cezasını versin.Ha yarısını pembe yarısını mavi yapan başka bi reformcu zihniyet daha var ,onun da belasını versin.Nedir ki bu ,milli eğitim bakanlığının kesin emri midir okulların duvarlarının çiğmaviye boyanması.Uzmanlara göre en zihin açıcı renkler de değil bunlar.(çünkü öyle renkler var)Bir de hiç istisnasız bir durum olma yolunda bu.Böyle ilkokullarda liselerde bir kendini bilmez mavi.Lanet olsun senin gibi renge ,mavi seven insanım ;görünce cinleniyorum hala.Hadi içini pembeli mavili yapıyosunuz da , koskoca okulu niye pembeye boyuyosunuz bilader? Türkiye de pembe bina gördün mü okul zaten ,başka bi açıklaması yok.(
Gerçi bi kaç okul var , Doğa kolejine özenmiş , okul komple yeşil-turuncu.Duvarlar ,öğrenciler ,her türlü.)Yenilikçi resim öğretmenleri olur o okullarda , okulun duvarının bir kısmını yerli malı haftası temasında boyatırlar amele gibi,öğrencilere.Hayır çizdim boyadım ordan biliyorum ,tiner hatrına yaptığımız işlere bak.Başak ,iç anadolunun büyükbaş hayvanları ,gökkuşağı ,el ele tutuşmuş çağdaş dünya insanları falan.

*Bu da nerden çıktı ,işte arkadaşların okul fotoğraflarına bakıyorum ,hep aynı mavi.Hep aynı tiksindirici ton.O maviden giyinen var , UGG'ını o maviden seçen var ,o maviden göz kalemi çeken kızlarımız ,yine o maviden göz kalemi çeken kızlarla çıkan erkek arkadaşlarımız var.Yazık günah yapmayın ,ne gerek var lan?!

*Bir de o mavi ton iticiliğinde insanlar var ki hal ve tavırlarıyla o renginde ötesine geçer bunlar. Astrolojik tanıtım :Sebepsiz yere turnusol kağıdı gibi renk değiştirirler ,bir külkedisininüveyannesi kaprisi vardır bunlarda ,üzülürseniz içten içe sevinirler ,mutlu anlarınızda ihaleye fesat karışır ,kendilerini de pek akıllı pek cingöz sanarlar.Kıymet bilmez ve vurdumduymazlıklarıyla bilinirler.Venüs ve Mars aynı hizaya gelip ,yükselen burçlar belirginleşince kendine gelecek ,düzelmezse 2012'de kafasına meteor düşecek.

*Lacivertin yeri de bende ayrıdır ,en sevdiğimdir.En sevdiğim de iyi ki doğmuştur ,iyi ki varmıştır ; iyi ki 10 sene inşa etmişizdir beraber ,iyi ki manipüle ettiğimiz tek şey barbie lerimiz olmuş , iyi ki pişman olmadığımız tek şey beraberliğimizmiştir.Bu cümledeki yüklemleştirememe sorunu Necati Özçiçek'ten değil okul duvarlarının çiğmavi olmasındandır.Arz ederimdir.

Hastayken hastalığını inkar eden bir insanım, güçsüz düşmemek adına gereken istirahatimi minimum dozda alırım ,''ilaçla bi' hafta ilaçsız 7 gün'' felsefesiyle büyümüş de bir insanım aynı zamanda ,annem tıp okumadıysa da Ahmet Maranki gibi ,Ahmet Saraçoğlu ,Ender Saraç gibi yüce insanlardan yüksek ihtisası olduğundan ,kendisi evin medikosudur.Her şeye bir çare bulur ,ilgi alanı değilse de 'stresten o stresten ,psikolojik.' teşhisi koyar.Eğitim öğretimi de MEB Bakanı'ndan çok umursadığı için hiç demez ki ''kızım ,haydi bugün okula gitme.'' En azından bugün öyle oldu.

GRİP OLDUM!!!

Rica edeceğim h1n1 bahsini kapatalım.Ben her sene bi' baharda bi sonbaharda bi de kışın grip olduğumdan ,bunu bekliyoduk aslında.Habersiz gelen münasebetsiz komşu gibi kendisi ,hiç sınavım var mı ,ödevim var mı ,devamsızlık sorunum var mı...hiiiç.Hayır her gün onlarca insanla aynı amfide aynı havayı soluyoruz ,olası da bir durum.Neyse basın açıklamasını geçelim.

*Olmaz olsun böyle burun akıntısı ,allah cezasını versin mukoza kadar ,püh.''Hasta masta değilim okula gitcem erkenden ders çalışcam! '' İyi bok yedin demezler mi adama?Sümüklüböcek gibi sürüne sürüne o sessizlik içindeki kütüphaneye gidip de çalışmak hangi akla hizmettir bir kere.

-Ben şahsen burnunu böyle fırk fırk çeken insandan nefret ederim,sinir olurum,boğasım gelir.ÇEKMESENE LAN ŞU BURNUNU! Al peçeteni ,bırak ne varsa ;yahut git yıka burnunu.Hırk pırk dinlemek zorunda mıyım ben seni.Sümkürmekten daha ayıp bişey o yaptığın.Hayret bir şey ya,sınavda yapıyosun onu bir de ,ben sana o kadar ağır sövüyorum ki.Peçete veriyorum hani lazımdır diye ,alıyorsun peçeteyi burnuna götürüyorsun ,ben tam seviniyorum hadi bitecek bu çile diye , ama sadece peçeteyle burnunu kapatıp yine çekiyosun varı yoğu.Ben çok üzülüyorum.-

(Burnum da silmekten kıpkırmızı oldu Krem Gönder )

Neyse kütüphaneye girdim , oturdum ,gözlerim de sürekli yaşarıyor ,ağlıyorum sananlar oldu incelediler beni bir süre.Burnumu sileyim de insanlar rahatsız olmasın diye her 10 dakikada bir lavaboya koştum ,böyle de düşünceli bi insanım.Nah düşünceli bi insanım , o her 10dk da bir pıtır pıtır dışarı çıkıp geri girmem bence bana her 10 dk da 25 kişiden 1 saatte 100 kez küfür yedirtti.Geri dönüşümlü beddua kutusu : KARMA ( Kitap ismi gibi oldu)

*Tam kitaba eğilmişim konsantre olmuşum,aklımda bir şeyler kalmaya başlamış ;o sırada beynimin de burnumdan geldiğini sanıyorum ,peçetelerden artık gökdelen çıkmışım masa üzerinde , böyle de ders çalışılır mı be diye kendimi gaza getirdim ,böyle masaya çıktım havada yumruk yaptım ''We can CHANGE'' tshirt ümü giymiştim ayrıca -Obamaa mrb cnm:))- Sonra da 'I have a dream!!' nutku çektim ,alkışlarla çıkardılar beni kütüphaneden.

*Sağlık hizmeti almak için okul bünyesinde bi oluşuma gittim ,adi bi veznedar var orda.Pis.Diyor ki öğleden sonra GELİVER.Saat daha 11:00 bana diyor ki 13:30 da gel.Merhaba hıyar aleyhisselam ,ben hastayım ,nasıl olucak?

*Çalışmak için kütüphaneye gidip çalışamayan ; uyumak için eve dönüp uyuyamayan bir insanın dramı bu.Bir haftadır 5 kilo limon tüketiyorum ,niye gribim lan ben?! Olmamam lazımdı ,bir Kadir Topbaş misali , risk grubunda değilim ben karda bile iç çamaşırı giym..Yok giyerim yok , o kadar da ölmedik.BİZ DAHA ÖLMEDİK!


çok metafizik

*Şu hayatta şanslı tabir edilen ''Feza Gürsoy Bilim Merkezi'nde enerji yüklü küreye eliyle dokunup saçları dikilen çocuk'' var ya ,bence evrenin bütün sırrını o anda çözer,dünyanın enerjisini yüklenir ,daha da normal olamaz zaten.Fen derslerinde de münasebetsiz esprilere maruz kalır.Kalıyordur herhalde ne bileyim , o şanslı çocuk ben olamadım hiç.

*Mayalar ön görmüştü.Eee?Ne salladılar dünyayı iki kıytırık takvim için arkadaş.Maya takvimi 2012 de bitiyormuş da kıyamet kopacakmış.Deme ya?E ama daha önce ne yazmışlarsa gerçekleşmiş.Falan filan.Tamam hadi gündemi meşgul ettiniz de bir ton benzeri film varken niçin tekrar 2012 ismiyle aynı senaryoyu tekrar çektiniz arkadaşım,bana bunun cevabını verin.Independence Day vardı hatırla ,Kurtuluş Günü diye de bilinir , orada da kıyamet kopuyor ,bir grup insan hebele hübele kaçıyor vesair.(bunun gibi bi sürü var)
Haydi kompozisyon yazalım.
Konu:Dünyanın sonu
Giriş:Orta halli bir aile-tercihen çocuklu.Tedirgin kendileri.
Gelişme:Fırtınalar kopar,depremler olur,gökdelenler sarsılır,en önemlisi buzullar illa bi erir dünyayı sel alır,insanlık felaket içinde debelenir.Bütün bunlar olurken kahraman bi kameraman ve spiker de olaylardan steril bi ortamda (Cnn ve Bbc stüdyoları kutsanmış olduğu için o sırada) ''Bakın allah da belamızı verdi hepimiz ölücez kaçın lan kaçın'' mesajını verirler.Televizyonlar falan hep açık tabi ,bizimkiler tedirgin.Bu arada evden ayrılırken küçük kız çocuğu illaki oyuncak bebeğini almak için ağlar.Sonra fedakar baba falan bi duygusallık.Neyse buzullar tabi ayaklanmış gelmiş piramitlerin önünde hatıra fotoğrafı çektiriyolar.Zenginler uçakla havadan kaçıyo , fakirler yalınayak koşuyo ah garibiim.
Sonuç:İşte burada değişik filme gittiğini düşünüyosun zaten.
Ya fedakar baba dünyayı kurtarıyo ki o kurtarınca alkış kıyamet ,Cüneyt Arkın kurtarınca...
Ya bi grup insan kurtulup yeni bi düzen kurmaya çalışıyolar,yeni bi ırk yapıyolar el yordamıyla.(oha)
Ya da herkes ölüyo arkadaş , o 28 Days After gibi filmlerle bağlıyolar sonunu.Melezleştirme durumları vs.Tamam saçmalama.öyle işte.

Hayır fragmanlardaki adamın sesi olmasa gidip izlemem de merak da ediyorum.Ha ama biliyorum ki yine aynı şeyler olacak , ben olayları tahmin edicem ,''a-ha şimdi donut yiyen polis yer yarılırken aşşağı düşcek'' ''hocam buzulları girin'' ''KESTİK!'' falan diye bağırıcam ,sonra dışarı alacaklar beni.Neyse du bakalım ,kısmet.

Bu arada ''Bu film henüz sınıflandırılmamıştır'' ve ''Altyazı: Sinemaj Dijital'' yazıları beni çok içlendiriyor.Yüz bin tane bira reklamının sinemada ne işi var onu da merak etmekteyim.25 dakika reklam ve ön gösterim de olmaz olsunmuş.

(Ha bu arada az önce Habertürk te bi astrolog konuşuyordu da , adam mayaların 20 küsür tane takvimi var diyor , o biten galaktik takvim diyor ,o da yıldızlar yer değiştirdiği için öyle bi sona gelmiş diyor.Mantık sırası doğru.)

Bu aynı konulu filmleri yapmanın maliyeti düşüyordur lan.Hollywood stüdyolarında bi düşünsene :
''İbrayim ,olum geçen gün Spielberg'in filminden artan buzulları getir de şurda kullanalım''
''Hocam Poseidon'da bi dünya su kullandınız , iki buzul eriticez bi müsaade edin ya''
''Tamam şu mayaları gönderin ülkelerine ,onların sahneleri bitti , diğer film için Ömer Çelakıl'a teklif götürün onu da aradan çıkaralım.''
Rezillik vallahi rezillik ,neyse ki mayalar öngörmüştü.

gribal maskeli balo

(Kapak Konusu : Hasta olanlar olmayanlara bulaştırmamak için maskeler takıyorlar ne de düşünceliler.Fakat yurdum insanına yaranılmıyor ,illa ki muhalefet olmak için düşünmeden vızırdanıyorlar. Taktı diye laf atarsınız ,hasta olup takmasa da öksürüyor aksırıyor diye laf edersiniz.Ayıp değil de nedir.)

''Ülke olarak zor günlere giriyoruz''
tabirine bir atıfta bulunarak öğrenci milleti olaraktan ,hocasına göre değişen 1 arasınav 1 final , 2 arasınav 1 final , 1 arasınav 1 ödev 1 final koşulları altında ezileceğimiz günlere giriyoruz, arz ederim.

*Bir kere bir insan evladına da bu kadar yüklenilmez ,ayıp denen bir şey var.Yurdum ilim irfan yuvalarında bir hayvan muamelesi ,bir empati yoksunluğu.Hadi 4 saat ders yaptınız bari ödev vermeyin ;hadi vize tamam ödev tamam da bari quiz vermeyin.Hadi aküyü çaldınız bari pirketleri kırmayın,hani pirketleri kırmamış olsalar...

''Ülke olarak soğuk günlere giriyoruz'' Hah işte o balkanlardan gelen soğuk hava kütlesi var ya.Sibiryadan gelen soğuk hava dalgası var ya...
Terbiyesiz bi soğuk ,böyle bir kendini bilmezlik ,gündüz 5 gece -5 olan hava sıcaklığı.Hava sıcaklığı mı denir ona? ''Hava sıcaklığı 0'ın altında seyrediyor'' diye bir tabir olabilir mi yahu? yetmişmilyon izliyor hala sıcaklık diyor ya!

*Çok sevgili fakültemin çok değerli yetkilileri ,kış bakımı diye bir şey duymadınız mı? ''Kış geliyor şu kaloriferlere bir bakalım ,çocuklar üşümesin'' gibi bişey? Onu da mı duymadınız? Sick-the-roll Jack ,don't you come back no more no more no more no ! diye bi şarkı var , peki onu?!

(Ebru size bir biber gönderdi! -ağzına sür -reddet -yoksay)

bir gözlem.
---------spoiler-----------
Kendimden başka ilk defa ,kabuklu yemiş yerken ,onun kabuğunu da yemişin hemen içine soyan,atan,kıran insan gördüm.Önceleri çok rahat olan bu iş daha sonra bir eziyete dönüştü.O fıstık kabuklarından yenilebilir durumdaki yemişler gözükmez oldu ,yenilebilirleri bulmak için çetin bi savaş verildi, o kabuklar etrafa saçıldı falan.Bulunamayanlar ziyan.
---------spoiler-----------
Çak bi beşlik o zaman.

Bu arada facebookta yeni bir uygulama çıkmış ,böyle kendinibilmez cibiliyetsiz bi tost ekmeği var ,yemin ederim ben böyle salakötesi bir çalışma görmedim hayatımda.Neyse işte

''Hamdi senin hakkında gerçekleri öğrenmek istedi :

Safiye geceleri hep seni düşünüyor. ''

böyle bir yazı , yanında tost ekmeği?!!? Hayır bunun da amacı belli ha.Bay yahut bayan arkadaş hoşlandığı birini yazıcak böyle ,karşı cins arkadaşı da altına cilveli cilveli ''yhaaa ama nie böyle yapıosnn :):):):)'' tarzı bişeyler yazıcak ,olaylar gelişicek.Yeni ergenler için sevgi uygulamaları.İşiniz gücünüz yok mu bacım!

Son olarak alakasız bişeyler söyleyip kapatmak gerekirse...Sağ el merkezli bi kontrol mekanizmasına sahip bi insan ,günlerce çalışsa da bi çaydanlığı sol eliyle tutamaz ,o sol el ürkek bir kuş gibi titrer.AMA AYNI İNSANOĞLU o sol el ile çatır çatır gitar tellerine basıbasıverir ,hem de tam kararlılıkla.Nelasizinderdiniz ?! öhm.sevgiler.

soğuk mevsim demeci

*sela'maliküm ! Çünkü iki harf fazla söylemeye üşenen bi amca var , 'aliküm' oluveriyor bir çırpıda , hatta ulama falan gerçekleşiyor ama işin vurgu kısmına girmiyorum bile.

*Ali bak.Bugün kış geldi.O değil de gerçekten muazzam bir soğuk vardı akşama doğru ,şimdi nasıl kim bilir.Akşam üstü gördüğüm kısa boylu şortlu kız ,ah akılsız kız ah, koş eve koş.
Artık pastırma sıcakları da geçtiğine göre , ''içime kısa kollu giyeyim de sıcaklarsam sweat i çıkarırım yea'' günleri çok geride kaldı koçum onu bi geç.Artık;
''-anne kapşonlum nerde
-kirlilikte
-ya giyicem ben onu ne yıkıyosun ya?! '' dönemi başladı.Hayırlı uğurlu olsun.

*Soğuktan kıçın da donsa ,ölsen de ; iki yudum sıcak içecek içemiyosun ya ,o çaydan bi fırt çekemiyosun ya ,insanoğlunun en aciz olduğu durumdur o işte.O durumda alınan çay kahve sadece mini el kaloriferi işlevini üstlenir.Bi süre sonra bencil insanoğlu aman elim yandı diyerek onu da bırakır zaten.

*Ama mesela çay açısından düşünürsek ,bence çay en bi dakiklik gerektiren içecek.Tam demini aldığı vakit içersen iyi , az bi geçsin hemen bayat damgasını yer.Fekat en önemlisi de önüne geldiği anda ne zaman içeceğini çok iyi kestirebilmektir.Çay geldi diyelim.O bi durucak biraz ,ona biraz zaman tanımalısın Julie.Çünkü o dünyanın en kaynar maddesi o an.Bardağı kapıp hemen bi içme gafletinde bulunan insan için o kadar üzülüyorum ki.O yandımallah! ifadesi içimi yakıyor ,eski anılarım aklıma geliyor , o anda dilin pütür pütür olması durumu yüreğimi dağlıyor.(çünkü o olaydan sonra bikaç gün yediği hiç bişeyden zevk alamayacak) Bundandır ki ,bırak biraz soğusun.Soğusun ama eşeğin kulağına da su kaçırma.Soğumuş çay ne pismiş arkadaş allah belasını versin ya.Bütün o sudaki beklemişliği,çaydaki bayatlığı iliklerine kadar hissettiriyor lanet olsun öyle çaya be!Aman dilim yanmasın diye beklemeye alıyosun ya onu ;o içerleyip çabuk çabuk soğuyor ,içip içeceğine bin pişman oluyorsun sonra.Gerçi bardağına göre değişir ,ince belli bardak daha çabuk soğutur kalın bi kupaya göre.Öğrencilerin vazgeçilmezi karton bardaklarda da bi 5 dakika soğuma payı bırakılmalıdır.Her ne ise , sıcaklığı ile soğukluğu arasındaki optimal içilebilir sıcaklığı iyi ayarlayabilen insan bence çay eksperi olmuş demektir.

*Önüne gelen yemeği ,içeceği ,önüne konulduğu saniyede tatmaya çalışan tezcanlı insan.Bidurlan! Sonra hoh hoh anam hooohhh kühhh peeeh ,türlü şebeklikler,ağzındakileri peçeteye çıkarmalar.Ayıp denen bişey var.

*Yağmur çamur derdi başlamadan , ara sınavlara çalışma stresine girmeden evvel arkadaşlarınızla bol bol buluşun ,sinemaya gidin ,buluşun özletmeyin, aman sıkı giyinin ,çok da öpüşmeyiverin bi zahmet.Ayın 15inden önce de anneye babaya 'ugg' diye ağlamayın ,onları üzmeyin yazık değil mi ,iki çift botun yok mu onları giyiver ,allalla.

''Şefin spesiyali , ustamızın sürprizi ,günün özel hedesi...'' ibaresini gördüğü anda ürküp sadece su isteyen insanları toplasak ,onu denemek isteyen insanların ağzını burnunu kırarlar bence. Kırarız yani. Bildiğimiz domates çorbasının üzerine bir yaprak nane koyunca özel mi oluyor o şimdi? Ya da o bildiğimiz çikolatalı pastayı koca tabağın kenarına koyup da geri kalan her yerine çikolata sosu falan dökünce fransız usulü mü oluyor ? Ha oluyorsa bilelim de...

Bugün iki arkadaşımla , o iki arkadaşımın çok bayıldıkları GeziEvi'ne gittik.Onlar boyut olarak aslında varolmadıkları için , tost falan yiyip tıka basa doyabilen insanlar.2D.Ben de 'tosta para mı vericem olum' fikrinden yola çıkarak şöyle bir menüye baktım.Ama rahat da bakamıyorum şimdi.Çünkü bu ikisi hemen kararlarını verdiler çat çat söylediler garsona ,garson başımda beklemeye başladı.Ben bilmiyorum ne yesem ,ama bilsem de unuturum o öyle bi bekliyo başımda çünkü.Bakıyorum menüye ,menü de de bişey yok arkasına falan bakıyorum yok , ''bütün olayınız tost mu argadaşım?!' diye çıkışasım geldi ya.beyaz peynirli tost ,kaşarlı tost , bazlama arası tost , domatesli tost , tost içinde tost ... İnceliyorum menüyü ama garson tepemde , bi ben kaldım sipariş vermeyen ,soğuk terler döktüm.Tost yazmayan bi tane bişey vardı , Geziburger isminde (tam bir şefin sipesiyali modunda) , onu diyiverdim bi anda ağzımdan çıktı , bi de su dedim, suyu ihmal etmem.Ya ben sandım ki ,sonunda burger ifadesi yer aldığı için böyle yuvarlak ,mütevazi bir hamburger gelecek.Ama işte ismindeki o 'ben özelim' diye bağıran Geziburger ,tırt çıktı .Almış yarım ata ekmeği ,içine salatalık domatesi basmış,kepçapmayomez koymuş , ve bildiğin inegöl köftesi boyutunda 2(yazıyla iki) tane yarım köftecikler yerleştirmiş.O kadar az ki nereye koyacağını bilememiş çünkü.Ekmek o kadar büyük ki yani , menüye EKMEK yazsalar daha mantıklı olurdu herhalde.Ayrıca hiç bir insan evladı ağzını o kadar büyük açamaz.(insan evladı dedim)

*Menünün en pahalı yiyeceği en lezzetlisidir gibi düşünenler için gelsin : Michael Jackson - They Don't Care About Us. Yalansa yalan de.

''Abi ben şefin spesiyalinden istiyorum ,çok güzel bişeye benziyo!'' -Açıklaması bile olmayan yemeği sipariş eden çok gurme çok bilge müşteri.

''Arif,dünden artan peynirleri çıkartsana şu salatanın üzerine koyalım ,rokfor peyniri deriz lan bişey anlamazlar'' -Sipesiyaliyle ünlü şef beyefendi.

''Kusucam galiba .. ?! '' -akşam üstü ,çok gurme müşteri.

K.O. Sefer Tası wins !

p.s. dialogların gerçek hayatla hiç bir ilgisi olmamakla beraber ,kendilerini de tanımam etmem.

gündem maddeleri

*En kısa zamanda en kreatif ödevi yapan bir öğrenci olarak kendimle gurur duyuyorum .Dersten 6 saat önce ödevi öğrenen insanım(ödev varmış, niye söylemiyosun lan?!) ,üç saat kala başladım ve en sıradışı haliyle teslim ettim.Ben hoca olsam öper başıma koyardım öyle ödevi ,vay anasını arkadaş.

*Bugün de ring servisine yürüyorum , hacettepe köprüsünün üzerinde bi amca.Amca bi tezgah açmış,camlı böyle,albenili.Simit olsun su olsun bir şeyler satıyor.Maksat kahvaltı yapamayan öğrenci kardeşleri doyurmak gibi dursa daa , ben bir görüntüye şahit oldum ki ;yani hayatta tek başımayken gülmem ,bi otobüste olmuştu bu bi de bugün oldu ,kahkaha attım yolun ortasında.Amca cama A4 kağıt asmış , üzerinde de büyük puntolarla şu yazılı ,bak :

BESİN KAYNAĞI
MUZ : 1 LİRA

yanında da üç beş muz ,ipe bağlanmış ,baş aşağı asılmış.Lan amca ,ne adamsın.Besin kaynağı ya ?!

*Kampüsten haberlerle devam edelim.Bir karıştı ortalık aman bir kaos ortamı bir kendini bilmezlik.''Cobb-Douglas indifference curves look just like the nice convex monotonic ind....lan?!''Güvenlikler depar attılar aşağıya doğru.6 saat ekonomiden sonra ben bicibici kıvamına gelmişim (bildin mi bicibici'yi?) arkadaşların yanına beycafe ye gidicem ama olaylardan habersizim.Elimi kolumu sallaya sallaya yürüyorum ,aman dedim orda bi duriyim ben ,var bi olaylar var.Bi grup sol görüşlü öğrenci stand açmak imza toplamak istemiş ,rektörlük izin vermeyip polis çağırmış.Panzerler ,çelik kuvvet falan sen bizim güzelim kampüsü bas.Dangıl dungul bas.Öğrenci napmış kitap mı atmış nolmuş ,polis te basmış bibergazını.Ben de süzme gibi yürüyorum herkes durdurup bişeyin var mı diye soruyo falan.Bibırakınlan!nolmuş olum anlatsanıza?Öyle işte, biri yaralandı falan diye duydum ,66 gözaltı falan.Saçma salak işler.(İyiyim ben iyiyim.)

*Bu arada bildiğin param bitti.Fakültede zaten adam değilsin.Otomat koydular koca fakülteye ,koca koca adamlar sıra oluyor bi çay için ,önündekine bakıyosun ,kel lan adam,olgun böyle ,mezun oldu olucak bi tip,bi bakıyosun ,etipuf pasti alıp gidiyo falan.Neyse konumuz bu değil.100 lira banknotun olsun ,1 lira bozuk paran yoksa adam değilsin o makina karşısında.

*Bugün kampüsü biraz geç terkettim ,hava kararınca ne güzel oluyomuş dedim ,bi de söz aldım ,arada yapıcaz bunu.Köprüye yürümeyi falan da amaçlıyoruz.('ağır sığır' kelime öbeğini lügata kazandıran emre'yi de buradan kutlarım.Ben böyle ağzı doldura doldura laflayan insan az bilirim.)+HüHDD hayallerim suya düştü ,bi kaç sene evvel sığırın biri server açmış bişeyler olmuş,gerildim.

*Dün haddinden yakışıklı ve şu an ilişki durumu:ilişkisi yok olan,boylu poslu,çok böyle centilmen bi arkadaşımla konuşuyoduk.(isminin verilmesini istemeyen izleyici)Bizim içimizde ukte kalmış onu tuttuk çıkardık bi inceledik.Keşke dedik bizim dubleksimiz falan olsa ,böyle çok katlı müstakil evimiz olsa dedik.Arkadaşınla yazışırken 'annem aşağıdan çağırdı' gibi 'tavan arasında kitap arıyorum' gibi böyle çok zenginsel ifadeler kullanma isteği kabarmış içimizde zor dindirdik.(Sonra aşağıdan çağırıyolar dedi çıktı, çöpü çıkarmış.)

*Blogumun ilk duygusal postunu da dün yazdım gönderdim , nerdeyiz biz korkusuna kapılıp üyeliğini kaldıranlara yazıklar olsun.Gelmeyen arkadaşlarınıza da söyleyin onlara kanaat kullanmıyorum.

*Bir de buradan odtü müzikal topluluğuna , spring awakening adlı gösterilerine bitmeyen alkış ,kucak dolusu sevgiler göndermek istiyorum.Arkadaş bi toplulukta hiç mi çirkin,asimetrik,itici tip olmaz ya ,oha be.Ayrıca bana blöf öğreten ayşegüle,özgeye,nilgüne,buraka(burağa)(burak'a)(niyet önemli) ve yelize de kucak dolusu sevgiler ,öpücükler göndermek istiyorum.en birinci benim.

prenses'e.

Kasım 19,2008 /hukuka 'giriş'
''Bütün dersler amfide olsa lan keşke ,bölümde sıralar az ,illaki tanımadığın birinin yanına oturuyosun zorla falan, ne illet oluyorum.Neyse ders nerdeydi ?!Heh , m9, bu merdivenler de ne biçimmiş yeni yeni idrak ettim.Sağ kapıdan girmeliyim sağ kapıdan girmeliyim.Sol kapıdan girilir mi amfiye ya ,çıkılmıyo merdivenler o tarafta ,sendeliyosun.ooo iyi iyi daha kimse gelmemiş ,yer ararken insanların suratlarına bakmak zorunda kalmam en azından.Baştan aşağı süzüyo kıza bak , ne bakıyosun lan?! tanımam etmem. Nereye otursam lan.Baştan iki sıra iptal , 3le 4e oturursam ,of çok sıkışık olur,yok , aslında şu sarı saçlı kızın yanına geçebilirim, kimse yok yanında ,bi muhabbetimiz olmuş olur hem,tanışsam aslında onunla lan.Nolucak sanki gidip adını soriyim falan ,geçiyim şuraya o z...eee biri geldi yanına.Neyse artık ,arkadan dinlerim yine.''

Kasım 21,2008 / Felsöfi düşünceler
''Geç kaldım geç kaldııım ,amfi dolmuştur şimdiye yaaa ,nabıcam nasıl giricem lan sınıfa herkes bakıcak olum çok gerildim fak.Kulaklığı takiyim da umarsız girip otururum bi yere ,telefonla ilgileniyim mesaj gelmiş gibi yapiyim falan, eski mesajları okuyarak girerim.Anam!lan gördü ya ,yanına oturmak zorundayım şimdi lanet olsun.Ya geçen günkü kızın yanına geçicektim ben, ama yok lan geçemezmişim zaten her yanı dolu , ne çok insan tanıyo bu kız lan ,bi tek yakalayamıyorum,çekindim yok,tanışamam ben.-merabaa ,ya benim çok uykum var yukarı çıkıp uyucam biraz,hadi görüşürüz sonra,yer de tutmuşsun sağol ama..hadi bay.-''

Aralık 12,2008 / Mat. vize1.
''Çalışmadııım çalışmadııım son güne bile bırakmadım hiç bakmadım ya ,bu sefer fena sıçtım.Öss den hatırladıklarımla yapabilirim ama belki ,dur bakalım.Şunlar çalışmış sanki lan ,ellerinde notlar var geçiyim arkalarına oturiyim.Burdan hoca görür gibi lan sanki.Neyse.Aaa o kız.Aaa ,geh yanıma otur geh.Gelsene ya!Hayret bişey.Oha ya herkese selam verdi , o ne biçim ... o ne.. nasıl ya ?! Gerildim ha.''

Fakülte girişi / Sabah
''Olum kolundan tutup çekiyim , meraba ben şu şu ,biskrem yer misin falan diyim lan , çok mu zor.Baktı ,baktı vallahi baktı , gülümsesem mi lan , napıcam , telefonla uğraşıyım ,yok lan el sallıyım , oha saçmalama , sadece gülü..gitti işte salak!.Biskrem ister miydiniz HOCAM ?''

Bahar dönemi ing. muafiyet / (bahar döneminde kar yağıyo lan ?!)
''a is for apple ,b is for baloon , c is ... Of bee hadi girelim de bitsin ne bu ya.Yabancıdiller diye abarttık , bu muymuş yani , sinir hastalıkları koğuşu gibi , ne biçimmiş lan.Şu sınıfta girerim ya pek kalabalık yok önünde.Dün de duygunun arkadaşı olduğunu öğrendim o kızın ,ne garip lan ,daha önce bilseydim bu kadar kasmazdım , gider d..''meraba'' enee ,konuştu benle.Benle kimse konuşmaz kızım git burdan.Korkmuyor musun.(The Lonely Knight - Motion comics.) Oha elimi uzattım.Ya yönelmişti olum öpücekti belki de , elimi uzatttım yaa , ya yok ben gerçekten , yani yok artık ya,gitti bak, ne biçim soğuk davrandım ,olum kesin daha konuşmaz benle ha ,ben olsam ben de konuşmam,salak!Ne biçim kasıldım ,cümle kuramadım bile ya.bitti daha arkadaş edinemem ben,yok.''

Nedjima go , Duyd doğum günü. / JanisJoplin kuşağı.
''Dün özel mesaj attım ama umarım cd getirebilir lan.Odunluğum yüzünden cevap da atmadı zaten.Eve mi dönsem lan acaba ,duyguya da hasta oldum falan derim.Off geliyolar işte,hem de beraber geliyolaar ,napsam ,görmemiş gibi yapıyım lan,yok,elini uzatmaaa elini uzatmaaa ,sıcak davran sakin sakin.'merabaa' tamam herşey güzel.muhabbet edelim gel.derslerden konuşalım da tam olsun.oh tamam güzel içime sindi.heh!''

Pazartesi / Anayasa Hukuku ,Merdoan.
''Günaydıın'' Gayet arkadaşız şu an , günaydın,sarıl , naber falan de ,bildiğin sıra arkadaşı olucaz birazdan ne garip lan.Yanındaki kız kim o değil de.Öptü falan.Kimsinlasen!?
O değil de oturduk not tuttuk,hocayı dinledik falan.Ortak noktalar çıkıyo birbir ,merdoan sevgisi başta.Telefon numaraları da alındı.Tamam olum iyidir iyi.Sevindim ne biçim.Anne arkadaş edindim! ''

...sarı saçlı kız , herkesi tanıyan kız , duygunun arkadaşı , melikehazalbudak ,(melike mi? o ne ya) , bebek , mnmn , bastet , piaf , arkadaş ,dost ,-tan öte , kardeş ,ben...

bir döneminde içimi sıkan kampüs yaşantımı daha sonrasında yaşanır hale getiren ,çekilebilir kılan tek insan.
pekiştirici, niteleyici sıfatlarıma , gizli saklı her şeyime , saçma salak düşüncelerime , üzüntüme sevincime ortak bordeaux 'm benim.

piaf'ım.

Image Hosted by ImageShack.us


meine liebling'freundin .

harf lütfen !

*
-selam naber ?
-iyidir ,senden ?
-iyidir nolsun.

bu hayatın bir gerçeğidir.deal with it.

*Benim manyak bi fikrim var (HüHDD) ,bunu tabii ki de ilk olarak sevgili teknoloji ve müzik editörüm Eren ile paylaştım.O da onay verdi ,biz buna çalışıcaz.Şöyle ki ;yok efendim müzik topluluğu,dans topluluğu kılyün topluluğu gibi topluluklarda sadece üye kisvesi altında öylece duran güruha da sesleniyorum tabii ki burdan.Şimdi kampüste bi paylaşım ağı düşün ,üyeler hdd leriyle geliyorlar ,veriler alınıyor yedekleniyor ,böyle hayvanötesi bir ağ oluşuyor.Bu ağa erişim de üyelere bedava gibi kolpa bi sistem yok tabii ki ,yok daha neler.Bişeyler düşünürüz ,ama beycafeyi ele geçirmeyi düşünüyoruz.(-uz evet , iki kişiyiz de) Baştan aşağı siyah giyinen gotik hatun kişiler ,uzun saçlı çok metalci gardeşlerim , maalesef Atari yahut Comodore64 logolu tshirt ü olmayanı da almıyoruz.Ogz tayfasına özel çay saati gibi bişey düşündük ,gerçi oyun oynayan adamın resmi içeceği litre koladır ama onu da ayarlarız.İşte anahtar noktalarda, paylaşım ağında en çok rağbet gören şarkılar çalar ; k salonunda anime gösterimleri ayarlarız , olur yani bunlar.En mağdur üyeye toplanıp bi hdd alırız , en çok paylaşım yapan üyeye de 'Emeqe saygı +rep' yazılı bi plaket bişey düşündüm. Ya mükemmel olur ,nasıl değişik fikirler yarabbim.

*
1) N'aber?
a) iidir nolsun
b) iyi
c) hiç
d) iyiyim sen?
e) ne istiyosun lan ?

En etik cevap muhtemelen c şıkkıdır.ne haber? in cevabı iyiyim olmaz , o nasılsın? sorusunun cevabıdır.-iyi diye de cevap verilmez ayı! ama e şıkkını işaretleyen arkadaşları da cesaretlerinden dolayı takdir ediyorum.

*Giyimime kuşamıma da laf ettirtmem.Terbiyesizliğin lüzumu yok.Ne demek iki de bir aynı şeyi giyiyorsun ya?Bütün gömleklerim kareli hepsi de lacivertlibeyazlı benim ,gözüne gözlük fb den şikeli hakem kılıklı.Münasebetsize bak.

*Kızılayın inatla iğrenç bir yer olduğunu iddia ediyorum.Leş arkadaş.Gergin gergin yürüyoruz , adamın biri suratımıza geğiriyor , var mı böyle bişey , tamam arkadaş arasında gülünür geçilir ama , takım elbiseli adamsın , bütün gazını mazını da suratımıza savurmasaydın tadını kaçırmasaydın keşke.Öküzoğluöküz.Bi köpek de işeye işeye gidiyodu o nasıl bir boşvermişlik onu da anlamış değilim zaten.

*Bir övünç , bir kıvanç cümlesi olarak : ''Vokal benim arkadaş , abi ! '' (best quotes ever)

*O değil de etrafa , karşı apartmandaki dairelerin camlarına , yolda yürüyenlerin önüne arkasına falan lazer tutan çocuklar var mı hala ? Biz yapardık hep , bizim zamanımızda vardı böyle çocuksu sevinçler.Yok mu çocuklardan.Evladım yok mu ? Hepinizin de psp si mi var lan ?

*Lafı da gelmişken söyleyeyim..desem güzel olurdu ama lafı gelmedi çünkü alakasız şeylerden yazıyorum.Geçen hafta 4. katta avucu dolu dolu edebilecek bir organizma öldürdüm.Eve çıkıyorum ,onun ölüsü hala yerde , ne biçim bi görev sorumluluğu bu ben anlamadım ,ille ayağımızla apartman boşluğuna mı itelim ne var ne yoksa ?

*1 Kadın 1 Erkek isimli televizyon programı mıdır dizi midir ne meretse, kutulu programın bile ondan daha çekilebilir olduğuna kanaat getirdim.salak saçma işler.

*''Ben senin hakkında şöyle düşünüyodum ama tanıdıktan sonra fikrim değişti.'' diyen insan.Merhaba.Şimdi olabilir insanlık hali hani ama yani dobrayım demek için de eşşeğin kulağına su kaçırmaya gerek yok değil mi.Ben çok gerçekçiyim falan , bırak.

*hadi ! hdd.hedede.hedehödö.höd !

Bugün bile bile semt servisine binip , geç kaldım.Bölüm başkanının verdiği derse geç kaldım.Öyle geç kaldım ki ,yolculuk sırasında da bir çok gözlem yapma fırsatım oldu.İşte arkadaşımızın olay yerinde çektiği kareler:

(Arkadaşımız olay yerinde fotoğraf falan çekmedi. Ana Sayfaya Geri Dön)

Bir insan derse geç kalacağını bilinçli bir şekilde ,aklına mukayyet vaziyetteyken ,gayet mantıklı düşünebiliyorken biliyor ve hissediyorsa ;ve buna rağmen geç kalmama yollarını aramıyorsa ,biliniz ki o insan kıçının rahatına gereğinden fazla düşkündür.

O saat dokuza yetişme telaşı içinde insanların servise doluşmaları , o benmerkezcilik , o sefalet ,o çingene kimliğin ortaya çıkılı ; bilgisayarları ,işletim sistemlerini üreten koskoca insanoğlunun düştüğü durum içler acısı.Utandım ya yemin ederim utandım , siz dedim iflah olmazsınız dedim ,allah cezanızı versin. Sonra servis aracının çamurluğu da yere sürtmeye başladı kalabalıktan olsa gerek , servisçi seyir halindeyken bi kaçını attı camdan da kurtulduk aman allah çok şükür.Olay görüntüleri saniye saniye çeken arkadaşımızın amatör kamerasından :


Dünya üzerindeki en itici kız da servisçiyle kavga eden kızmış.Aman sen ne pis bişeymişsin öyle be.Yuh be.Ikınsan sıkınsan o kadar itici olamazsın.Lanet olsun senin gibi kıza.Servis önünde değil de azıcık ilerde durdu diye arkadan şehirlerarası kamyon şöförü gibi el kol hareketleri yapmalar , sığamayınca 'arhadaşım ilerle yaaa!' diye pöykürmeler , servisçiye sorduğu soruya cevap alamayınca 'ALOOO' diye bağırmalar falan.Asalet mi , o da ne ?

Bi tane de en görgüsüz vardı ki ,böyle kartını öğretim görevlisine uzatıyo şunu gönderir misin diye , sırtında sırt çantası var ,onu sırtından indirmeden , önümden geçti diğer tarafa oturmak için.LAN! Onu bi indir önce gerizekalı , sen zaten dizlerimin üzerinden sürtüne sürtüne geçtin yeterince rahatsız edicisin , bir de ağzıma jansportunu sokuyosun.İnerken de bi müsaade ister insan , yine aynı şekilde geçtin üzerimden , vücudumun ön deri tabakasını sıyırdın aldın.Lanet olsun senin gibi kıza da.Az ye az.

Bir rutin olarak yine müzik dinliyor iken , yanıma çöken güzelce bi insan ne dinlediysem daha bi yanaştı o da dinledi , şarkı değiştirirken ekranı inceledi falan. Beğendiği şarkı olunca elini yumruk yaptı sevindi falan. Sonra kulaklığın tekini teklif ettim.Çünkü kulaklığı teklif etmek diye bişey var.teki sende teki onda.Ama mesela bazen şarkıda gitar sağ kulaklıkta davul sol kulaklıkta oluyo , stereo mu ne zıkkımsa öyle bi kayıt şekli var ,anladın sen bence o kulaklıktaki durumu.İşte o olunca bütün keyfim kaçıyor ama , kulaklığı teklif ettiğime edeceğime pişman oluyorum ,ver lan diyorum kulaklığı ,mındar ettin ,ver !

Ben bir de yetenek buldum kendi içimde.Şimdi bu servis içindekileri ben tipe göre davranışlara göre karakter analizi yapıp sınıflandııyorum.Şu kız diyorum kesin edebiyat ta inicek , şu çocuk da diyorum benimle inicek ama güzel sanatlara yürüycek hepsi de tutuyor , artık bu konuda sınır tanımıyorum.Fakat telepati kurmayı da başarabilirsem perşembe sabahı o sarışın çocuğu bizim fakültede inmeye ikna edicem.Çünkü o oraya ait.

Servisin gülü ödülünü ben inerken bana öncelik tanıyan durakdaşım esmer çocuğa,

Servisin güleni ödülünü ön koltukta 20 dakika boyunca hiç susmadan gülen güdük kıza,

Servisin güldüreni ödülünü ise her kasiste düşmeklerden beter olan iki boyutlu çocuğa veriyorum.Azıcık kilo al ölüceksin lan.

Hati !

*Bence dünya üzerinde en iyi niyetli insan , tunustunalıservisine arkadaşınla bindiğin zaman , eğer yanı boşsa başka bir yere geçip , 'gelin siz beraber oturun ben arkaya geçeyim' diyen insandır. Bu nasıl bir erdemdir nasıl bir iç güzelliğidir yarabbim.Gel sıkışırız beraber muhabbet edelim lütfen ya.Bir de tabii ki sen ayaktayken ve elinde astronomik sayıda ansiklopedik ders kitapları varsa ''ver istersen ben tutayım onları ' diyen ve ' alayım ben ,ya ver bi ,ya ne zahmeti ver allalla' diye direten insan var ki ; gerçi diğeri daha nadir ama bu da iyidir yani ,iyi iyi.canım benim.

*Yine bence , üzerlerine basmamak için atlaya zıplaya kenarlarından geçtiğimiz insan kalabalığını yarıp beycafeye vardığımızda ve yer olmadığını idrak ettiğimizde ,işte tam o yılgınlık sırasında , işi bitmiş ,derse yetişmek için kalkmaya meyillenen insan(lar) bize dönüp , ''gelin siz kapın burayı biz kalkıyoruz'' diyen ve gülümseyen kişi ve ya kuruluşlar.Otur otur bi çay ısmarlayayım otur canını yediğim.(canını yediğim bir amca terimidir ,belki dayı ,enişte...ama amcadır.)

*'Hocam araaaa!' diye haykırınca, 'tamam hadi bi ara verelim' diye kabul eden , biz söylemeden dersi erken bitiren ,araları uzatan hoca candır.Ekle-sil in son günü maile cevap veren hoca ,sana tapıyorum ama bu durumda kayıramam kusura bakma , sana laflar hazırladım.

*Bugün cepada bir arkadaşın iç yüzüyle tanıştım ,kendisini genelde görmüyormuşum meğersem , çok gerildim ateş bastı ,güzelim kız alışverişini erken kestim eve koştum.

*Koşamadım ,odtü köprüsü lanetlidir hipotezimi teorem olarak tescilledim,tescillettim.Başka bir köprüden geçip durağa vardıktan 5 bilemedin 10dk sonra gelen otobüsüm 40 dakika gelmedi , ama 40 dakika içinde 40 ve katlarında eryaman otobüsü geldi.Arada sincan geldi , etimisut geldi , hepsinin içinden de dilini çıkaran veletlerle göz göze geldim.dilikopasıca.evet kopasıca.

*Eve o yorgunlukla gelip yemek hazırlayabilen etrafı derleyen toplayan bunları ses etmeden yapabilen bi insan olabildiğime göre ben çalışan bir anne olma yolunda gelişme kaydediyorum demektir.Ama bir ev de bu kadar dağıtılmaz ,ayıptır ya.

*Neyse şu kuruları toplayıp ütülemem lazım ,kib.

  • Facebook'ta paylaşılan videoların %90'ının ödüllü kısa film olduğunu biliyor muydunuz?Bence öyle.Hep kısa film ,hepsi de asgari bir ödül kazanmış.Çünkü bu olası bir durum.

  • Facebook'tan devam edelim madem.Bu 'köylü,facebook oyunlarının efendisidir' mottolu Farmville birbirinden mantıksız durumlara sahip olsa da ,sanırım en mantıkdışı ve 27 iq düzeyine denk gelen olay şudur : Pembe ineklerin çilekli süt , kahverengi ineklerin çikolatalı süt vermesi.Bunu bulan adamı da tebrik etmişlerdir kesin , vay be abi ne yaratıcısın diye.Bırak allaşkına Google'da çalışan elemanlar daha verimli olabilsinler diye ofislerinde hamak var,özel aşçı var ,sen hala orda çirkin ördeği kuğuya dönüştürüyosun.(Get a bonus from Ayşegül)

  • Çok fazla genelleme yapmam ama şunu şiddetle savunurum ki bir kız çocuğu ile erkek çocuğu arasındaki en keskin fark Street Fighter oynarken ortaya çıkar.Standart bir erkek çocuğu kuvvetle muhtemel ya Ken ya Ryu'yu seçecek ,kız olan akranı ise Chun-li 'msi tipleri tercih edecektir.Nevrotik ve obsesif çocuklar vardır mesela ,ömrü boyu kısa olan çocuk muhtemelen Dhalsim gibi Sagat gibi , tombiş olan-yanakları al al olan çocuk Zangief gibi tipleri seçer.Sürekli dişi karakter seçen kız çocuğu da yediği dayaktan kötekten bir süre sonra sıkılır ve sims oynamaya başlar.Beceriksiz erkek çocukları da annelerin yanına verilir ,günlerde gezdirilmek suretiyle.

  • Tek ders için kampüse gitmek ,küfür yemiş gibi hissettiriyor bana ;bir de 3 tane 600 sayfalık kütükhane kitabını vermek başlıca amaç iken bu kitapları vermeden geri dönmek de hayvani sırt ağrısının yanında bir soruyu da beraberinde getiriyor : 'kendini neden unutmadın?' -by anne.

  • Bu aralar havalar değişken , yanınıza kalın uzun kollular alın , kapşonlu fermuarlı cörziyler alın , şemsiye alın.Yağmur yağarken eldeki defter kitabı şemsiye yapmayın, yazık günah.
    Ders aralarında bol bol çay kahve için , ellerinizi yıkayın.Jelonya falan alın 10 dk'da bir elleri sabunlayın.
    Bilkentte arkadaşlarınız varsa bir süre muhattap olmayın , çağrılarını cevapsız bırakın sonra da mesaj atın :' abi duymamsm ya nyse snra grsrz by '
    İlle muhattap olacaksanız yılışmayın , öpüşmeyin ,adam olun lan!

Ağzımdaki diş sayısından gayet memnunken ,bir anda vücudumun hayınlığı olarak nitelendirdiğim bir öncü birlik çıkageldi efendim.Bunlar insan ağız yapısına uymayan şekilde boğazımdan çıkmaya başladılar.Evet ,boğazımda diş çıkıyor ,vallahi bak.Böyle utanmasa damağımı yarıp çıkacak.Utanmaz ya ,edebinle çık orda yerini al.Yara yara çıkıyor ,bi olay sanki ,havaalanında karşılanmak isteyen önemli adam gibi.Hadi çıkıyorsun ,orda yanağı talan ettin sen? O niye ,kestin mahvettin güzelim epitel dokumu. Başlarım senin gibi dişe ha! İstenmeyen olduğun nasıl belli. Ağız yapısına terssin , no country for old man hüznü var durumunda ;ama yani acısını benden çıkarman hoş mu? Bir de gereksizsin ,işe yarasan hadi diyeceğim katlanırız bi şekilde ;e fakat dişçi toplumuna ekmek kapısı oluşturmaktan başka bir amacın da yokmuş.Allah belasını versin yirmilik diş kadar.

*Konuya yönelik 'abi' yorumu : ''Sıç-tın olum sen ,sıç-tın!''

Şu yaşıma geldim ,çürüksüz geldim ,dolgusuz geldim ;tamam belki üç kere ön dişimi kırdım ama iyi baktım ,ipana reklamlarındaki dişindeki soruna şaşıran adamın surat ifadesini hiç takınmadım ben hayatımda.Da işte altlı üstlü 4 münasebetsiz mineli arkadaş yüzünden de ben efendim kimseyi de burda ...

*Konuya yönelik 'abi' devam yorumu : ''Daha iltihaplanacak ,şişecek ,hayvan gibi ağıryacak ,ağrı kesici al , ama sıç-tın!''

Kendi kendine oradan baş gösterip de diş etime tecavüz etmeyi biliyorsa bu ,büyüsün bakalım orada ,ameliyatlık bir durum olmasa bile ,dişçi koltuğunda jübilemi yapmış insanım ben ,beynime kadar vida soktular sen bana baksana bi! Sen beni yıldırabilir misin ha aliosman ,ha ?

Bu derdi çekenlere selam ,çekmekte olanlara şifa ,çekecek olanlara da Erol Taş kahkahası gönderiyorum.(hayır şifa göndermiyorum,şifa diliyorum ; yüklemden çalıyorum nabalım yani)

schmoozing

What does globalization mean?(to me) it's just learning some foreign languages and proving it.It really is.Being more social than you were , knowing and meeting much more people all around the world ,reaching lots of information about every fuckin thing in the universe , blablabla.

Of course these are special k's for us, this millennium thing brought all of these into todays opinions.We can't live our lifes without any supportive tasks.Count on me ,all these things we stand turning into stranger , foreigner ,outsider .. say what you want. Every person on the world thinking with an another language ,yes not just speechs,dialogues , they are acting like an .. actually it's not about being foreigner.It's about changing, changing into a global one.

I'm not going to discuss being global,abilites on speaking in another language etc...I'm not trying to pave a way for anarchy or something.I'm just saying :

-Enough! I don't want to be forced to learn anything , neither my friends nor somebody else's lover . (funny stuff,nevermind)

Here's the thing for real.I wanna learn my courses exactly how they are , with their terms , with important points exactly how i can digest and get 'em totally.There are 7 books i HAVE TO buy, named like 'methods of macro economic dynamics', 'microecon a modern approach' ... What is it for , suckerz ! Pissed of so much , it doesn't make sense ! It's 'iktisat' not 'economics' , and ,by the way ,i wanna learn japanese , whaddup? It makes a lil' sense.

and a little more thing.Why the heck am i getting 'statistics' ?! totally ridiclious.

(this is for my fellaz who can't stand writing essay anymore.damn.)

İlk günden semt servislerinin geleceğini bile bile otobüs tutkuma karşı koyamadım ve çok eğlenceli yolculuklar geçirdim.Evet yolculuklar,çünkü ev okul arası normalde 15 dakikayken, ben çift vesait yapmak zorundayım.

Ben sabahları otobüs bomboş olsa da, oturmam.Tercihim değil.çünkü diğer duraklarda otobüsteki insan yaş ortalaması +sonsuza doğru gidiyor.Şöyle ki ,otobüste benden sonra en genç insan 40 yaşında.Erkeklerde beyaz bayanlarda tercihen sarı saç hakim.(Döpyes,takım elbise falan.Amca baloya mı?) Sonraki duraklara doğru metrekareye 6 bilemedin 7 yaşlı insan sığdığını ben gördüm.Zaten bu yaş grubunun otobüsteki tiranlıklarını biliyorum , dos&donts u tamamen anlamış durumdayım, o yüzden artık fazla problem doğmuyor.-du.'idi'.Evet, bugün bir teyzeyle münakaşa ettik.Böyle karşılıklı.Sonra ben indim durakta.O devam etti içerde.

Bugün de oturayım dedimdi.Araç dolarsa kalkarım.Hay demez olaydım.Hay rahat yüzü görmez olaydım.Başka yer kalmamış, teyzemde tutunacak yer bulamayacak kadar panik.Kartını gösterip geçerken böyle sinsi sinsi de önden arkaya bakıyor boş yer bulabilir miyim diye.Neyse ben bir yardımsever olarak,hayır dualarına talip biri olarak , kalktım dedim ki teyzecim buyrun.'buyrun' dedim garson gibi.Kızılaydaki 'buyrun boş yerimiz var' die bağıran ve bundan para kazanan insan gibi hissettim. (Onlar sadece o işten mi para kazanıyorlar hakikaten?)

Neyse şöyle bi baktı teyze bana.Dedi ki , 'ben o kadar yaşlı mıyım?' hafif bi ciddi ama hoh hoh hoh şeklinde gülesi var.Ama bunu sorarken hiç tereddüt etmedi.Kendisi 60 yaşına yakın,çünkü o bir teyze.tey-ze.Lakin bunu umursamadan sordu işte.'yaşlı mıyım da yer veriyorsun?'

Anlamadım.Teyze cidden yaşlı değil mi, yoksa genç gözüktüğünü söylemem iltifat etmem falan mı gerekiyordu bilmiyorum.Ama şunu çok iyi biliyorum ki ,eğer yer vermeseydim o aynı teyze, yaşı maşı hiç sorun etmeyip şunu yapardı.'ncık ncık şu gençler de mırmırmırmır hayret bişey de mırmırmırmır hiç de umrunda mı mırmırmırmır...'

anlamak zor azizim..zimzim.Bak yaş sorarsın ayıp olur,yaşını hatırlatacak bir şey yaparsın,yer verirsin yine suçlu olursun ; yer vermezsin nasılsa genç daha, daha bir bela toplarsın.Ben bilemedim,cidden.denge noktasını bul, gadın!Allahından bul!

Yarın da hayvan kadar boşluğum var.Laptop çağından değilim ben yaşlıyım çok.O yüzden 3 saat çizgiroman okurum çimlerde,güzel sanatların çimlerinde beni bulabilir dilerseniz arayabilirsiniz.evet.eöö. (nasıl sıkılıcam ben kim bilir.hayın arkadaşlarım olmayaydı.HAYIN!)

hati.

gezinirken yine bir kaç bir şey buldum ,beyle bi sevinç aldı beni.penguen'in politikli komikli yazarıçizeri cemdinlenmiş var yaa , onun sitesine baktım.pek de güzel sermiş işlerini alt alta ,ama dikkatimi çeken diğer projeleri oldu, oha sen ne adammışsın böyle dedim,yuh dedim , yetenekli olsaymışsın dedim.

bir reklam.kıskançlık.

efendim http://cemdinlenmis.com/ web sitesi gayet yaratıcı olmuş.türkçe-ingilizce açıklamalar falan , yani diyor ki ben diyor interneyşınılım diyor global çalışırım diyor , dağılın lan diyor.

...

neyse asıl mesele , benim en kimsede olmayan en orjinal şeylere düşkünlüğüm.bayırılım ben böyle şeylere.t-shirt örneğin.üstünde komik komik baskılar olanlardan on milyon tane vardı bir aralar , sonra herkes edindi bunlardan , ben de anneme verdim cam falan siliyor onlarla.

http://www.ammavelakin.com/ bu site de cem ve bi arkadaşının ortak projesiymiş. müthiş güzel tasarımlar var. mesela i <3 (simit) (çay) şeklinde (ana sayfada var gir bak-i love ny'a atıfta bulunulmuş öyle diyim) gayet güzel bi model var ama benim asıl hasta olduğum :


süper lan olsa da giysek!


en güzel yanı da , böyle şeyler için merkez olan istanbulda değil de ankara da da bulunabilecek olması.Tunalı Hilmi de Tunalı pasajında (Lazy boutique) Hadi gidelim.

msne iLk ÇevriMDı$ı giRenLer xD
çoCuKken oKuL var diE paZaRlarI yıKananLaR xDxDxD
coLa vaZgeÇilmezimdiR dienleRR :D:D:D
telefonU srekli titre$imde olAnlar :):):):):)
uyanmayıp rüyAsına dewam EtmeQ istienlErr =D=D
.
.
.

ölün.hızlıca bir anda hepiniz gidin ama,kaybolun.olmayın daha da.olamayın.diyemeyin.

böyle düşünüyorsun , biz de belki bazen kendimizden bişeyler buluyoruz kabul.ama yani irili ufaklı harfler, v=w k=q olması , türkçenin bilinmeyen bir lehçesi belkide...ne bunlar?bun-lar-ney! hadi moronsun , hepsini geçiyorum, sonuna yüzbin tane xDxDxD koyuyorsun ya.ben orada bitiyorum.orada diyorum ki allahım diyorum n'olur , n'olursun diyorum , ellerimi açıyorum havada.bi ışık beliriyo sonra , ışığın sonunda ak sakallı bi amca , bana 'geeel,geeeel'...

sosyal paylaşım sitelerindeki hesaplarımı birbir kapatıp uzaklara gitmek istiyorum böyleböyle.çok uzaklara.twitter uzak mesela.ya da bi köyevine yerleşip farmvillecilik oynasam.

neyse gece gece sinir harbine girdim , kimsecikler de yok. hati!

öfkekus*

*sinirliyim.

*bugün françayzing sisteminin dibine vurmuş bi' mekanda oturmuş içeceğimi yudumlarken yanımdan annesiyle bir çocuk geçti.annesi ona büyük harflerle 'oyuncak için değil, değil mi toygar?' diyordu.sanırım yemeğin yanında verilen oyuncaklara bağımlı olan çocuk evden çıkarken ,sırf gidebilmek için,tembihlenmişti.'oyuncak için değil , değil mi' , ve çocuk iç çekti , yutkundu ve boğuk bi sesle ve kelimeler arasında kekeleyerek ''ta-tabiiki hayır , ben ar...tık oyuncak için , (hıhhhh) fazla büyüyüm ..mnmıhımmnnmn..'' gibi birşeyler geveledi.nasıl da belli sırf orada olabilmek için yalan söylediği.ve oyuncaksız çıktılar oradan.lanet kadın,tabii ki oyuncak için!kör müsün.

*burger king çayyolu şubesi çalışanının beyninden bir parça aldırmış olabileceğini tahmin ediyordum ama bi maymunun beyninden aldırıp boş kafatasına koydurduğunu bilmiyordum.düpedüz gerizekalıymışsın sen çalışan.vallahi bak.dütdüt.armutun önde gideniymişsin yani.ve müdür , sana laflar hazırladım.

*üniversitelere son sürat internetin , fiber optik sistemin , 100mbit in, ve hatta özel üniversitelerdeki bilgisayarların 10da birlerinin devlet üniversitelerine gelmesi lazım.bu bir gerekliliktir ya , teknoloji çağında yaşıyoruz ve lab dediğiniz yerde hala driverı ekranın altında olan bilgisayarlar var , ram yok, varsa da biz rastlayamadık , çünkü biz sayfayı açtık , mouse'la o komutu verdik yani , ve bi süre bekledikten sonra öğle yemeğine gidip geldiğimizde yeni açılmıştı.mouse da kendini bırakmış , topu merdivenlerden aşşağı doğru iniyordu.tamam belki bilgisayarlar..tamam hadi zengin bi iş adamı bağış yapmamış onu anlıyoruz da , internet hızı ne ayak , var mı öyle bi hız , yani hız mı o, yavaşlık ki o , yok yani geri sarıyor hatta.

*insan sağlığı için , yalvarıyorum , şu kırmızı körüklü kaç yılından beri kullanıdığını dedemin hatırladığı ikarusları bi kaldırın bi atın hurdaya verin nolur lan , metrobüs istemiyoruz burda , insan taşımak için her şey olur , ya ikarus ne kardeşim.ya bırak.

*dostta gezinirken indirimli dvd ler kısmında 40 dakika harcadım , kasaya kucağımda filmlerle ilerlerken arkadaş durdurdu bi tokat attı falan kendime geldim de , asıl konu şu ki , arayıp da bulamadığım eski,siyah beyaz,polisiyeler,absürd komediler ve en mühimi westernler o indirim sepetlerinde saklanıyormuş.her ay belirli bir bütçe ayırdım onun için artık.
ama daha da şaşırtıcı olanı ben hayatımda ilk kez 1 liraya (1 TL ,bir lira) dvd gördüm.ama işte ucuz diye 'alırım ki ben bunu , dursun lan arşiv sonuçta' derken bi tokat daha geldi.gözümü açtım tansaşdayım.

* en sevmediğim seyyar satıcı selpakmendilci sanarken , değilmiş de , en illet edicisinden zorla burnuna soka soka onun bunun hayrına dergi satan gönüllü satıcıymış , bunu anladım.'la yürü!' almıyorum.almam.almayacağım.lan takip etmesene , istemem dedim.hayır bi bakamam.sanane hangi okulda okuduğumdan be.evet duyarsızım ya hay lanet olsun bi git.GİT LAN!

*ben zaten bitkinken , üstüme üstüme gelen ,ters,benmerkezci ve vurdumduymaz olanlar artık fazla oluyor.sürekli özverili olmaktan çok sıkıldım.

*gerginim.

Meraklı muhabiriniz bugün sizler için yeni açılan Gordion alışveriş merkezine gitti.Alışveriş merkezi seven bünye hiç sıkıntı çekmedi oldukça da sevindi.

Öncelikle aileyle çıkılan üst baş alışverişleri kişileri sıkar boğar ağzı küfürle doldurur , bilirim.Bu yerler genelde ebesinin evine yakın olduğu için bi' hayli heves götüren yerlerdir.Toplu taşıma araçlarıyla 45 dakika belki daha fazla süren yolculuklarla ulaşılınır,gidene kadar ne badireler atlatılır,bilirim.Neyse ki diğerlerine nazaran biraz daha yakın bir avm bu gordion (kime göre neye göre : ümitköy çayyolu elvankent eryaman vs.)

Efendim , güzel bir mimarisi , oldukça gösterişli bir alanı olsa da o daracık yollarda oluşacak trafiği düşünmemişler herhalde.Yine de bunu , ilk günün izdihamına veriyorum.Burası ,eskişehir yolunun devamında çağlayan askeri lojmanlarının hemen yanında bulunmakta , ümitköy hudutları içerisinde.Güzel , semt sakinleri ve çevre semtler için gerekli olan bi mekan.Bi bayramlık almak için tee Ankamall'e Armada'ya gitmeye lüzum yok artık ki oralardaki bütüğn mağazalar da var.

Otopark açısından oldukça abartmışlar , alt iki kat otopark olmasına rağmen , bir de 4 üst katı araçlar için ayırmışlar.(çüş be)

Tabii ki daha resmi açılış yapılmamış olacak ki tam açılmayan mağazalar var , yerler toz içinde , etrafta yer cilalama hede hödöleri var.Fakat benim de içine dahil olduğum yurdum insanları bir alışveriş ve merak manyaklığı içinde buraya akın etti.Sebep de yeni açıldığı için çeşitli hediyelerden ve indirimlerden yararlanmak.Bir şey almadan çekilişlere katıldık mesela , bakalım havadan bir laptop kazansak fena olmaz.Sonraa , tabii ki elektronik mağaza devi ElectroWorld açılmış ki , bu mediamarkt ın açıldığındaki izdihamlardan olmuş , saat sabah 6 da açmışlar ve her 100 insandan 99 unun elinde electroworld poşetleri vardı. (1000 liralık laptop 500 liraya düşmüş mesela , 1tb hdd (seagate) 90 lira olmuş , birsürü şey işte ) ambulans falan gelmiş izdiham için.

Girişte sizi palyaçolar , uzun bacaklı akrobatlar karşılıyor (ki hazzetmem) vahe kılıçaslan mıydı neydi , hareketsiz duran mankenler vardı onun gibi.çoçuklar için piyesler miyesler bi ton ıvır zıvır.

Dediğim gibi bu tarafa yakın oturanların eksiği de buydu,giderildi.Armada , Cepa , Panora , Ankamall ' deki mağazaların hepsi burada da mevcut.Güzel , aydınlık bi çarşı olmuş.

Yemek katı biraz zayıf kalmış ama gün geçtikçe bişeyler daha açılır heralde.

Dikkatimi çeken şeyse , yorulduğunuz zaman ille de para verip bir yere oturmak zorunda kalmıyorsunuz. Açıklık alanlara rahat pufidik koltuklar serpiştirmişler bir sürü , gazeteler sehpalar vs. evinizde gibi oturup dinlenebiliyorsunuz.Gayet ergonomik.Eferin.

En büyük Cinebonus'da buradaki sinemalarmış, bir test etmek lazım.

Oraya buraya servisleri varmıymış öğrenemedim ama koyarlar herhalde.Ama gelmek isteyenler olursa Kızılaydan direkt olarak ( ya da ümitköy köprüsünden ) 122 , 119 , 123 numaralı otobüslere binebilirler.Sonra da beni arayabilirler ki gezelim eğlenelim ,evet.

Şu electroworld indirimi bir kaç gün daha sürecekse ve teknolojik malzeme ihtiyacınız geldiyse sizi buraya alalım.

Neyse böyle işte , gel de gezelim.

Ebru    :
*bi' erkek grubunun olmazsa olmazı var bence.
~WoD~ :
*biraz daha gelsin :D
Ebru    :
*bi' tane zenci.
*bi' tane sarışın (tercihe göre 2)
Ebru    :
*bi' tane hispanik.
*belki bi' tane karakteristik özellikleri (kısa,bodur,uzun,dev,cüzzamlı gibi) olan bi tip , belki gay , hatta evet
direkt olarak gay.
~WoD~ :
*bakınız blue
*:D
*bu kadar evet.
*farkettim ki erkek grupları soluk benizli çekik gözlü kardeşlerimizi sevmiyor.
*bu siyah kıçlı ırkın temsilcisi arkadaş da hep bir gırtlak yapma çabası , hep bir rap müziiği ben doğurdum havası
*s*ktir lan.
*ben bunu blog yaparım.
~WoD~ :
*yap bunu blog :D
Ebru    :
*tespit biterken : n'sync - bye bye bye çalıyordu.


( burada ana konu dışında iki tane de incelenmeye açılması gereken yan konu var.
1-Boy band' in amacı dünya barışı mesajı vermekse nerede uzakdoğu nerede ortadoğu? Her filmde Pakistan'lıları taksici yapmayı bilen amerikalılar, boyband kurarken bu arkadaşları neden görmezden gelirler , ayıp değil de nedir?
2-WoD , her cümlenin , her gönderinin sonuna bilinçsiz bir ':D' koymaktan bıkmayacak mı? )

Arz Ederim.

Yaygın bilinen ama yanlış bilinen çok fazla şey var ama iki tanesini aynı gün içinde farketmiş olmanın haklı gururu içindeyim.

Seneler öncesinden bir esintiyle başlıyorum.Weather Girls ' ün ' It's raining men! ' adlı şarkısı.Bilmeyen yoktur , gayet de eğlenceli bir klibi vardır şöyledir böyledir :






Şimdi bu şarkının adından kaynaklı sanırım , tanıdığım herkes bunu It's raining , men! vurgusu ile biliyormuş, yani ' hey bakın,yağmur yağıyor' şeklinde.Şarkı sözünü irdelemekten kaçınıp sadece it's raining men , halleluijah! kısmına aşina bünyeler, bunu artık böyle bilmesin.Şarkı da It's raining MEN vurgusu var ve sözler de ona bağlı gelişiyor zaten.
Bacılaar , kardeşleer koşun , ERKEK yağıyor gibi.Sözlerden de bir kuple yazayım.

It's raining men , Hallelujah , it's raining men , Amen!
I'm gonna go out to run and let myself get
Absolutely soaking wet!
It's Raining Men! Hallelujah!
It's Raining Men! Every Specimen!
Tall, blonde, dark and lean
Rough and tough and strong and mean

(yani diyor ki erkek yağıyor yarabbim sen büyüksün , şükürler olsun
hemen dışarı çıkacağım ve ıslanacağım (şimdi bi dakkaaa , burada yağmurdan ıslanmakla falan alaka yok , erkek yağıyor nasıl bir ıslanma bu , bu nasıl bir cinsel içerik , bu kadınlar kaç yüzyıldır dertliler böyle ? )
Bir de diyor ki , yarabbim diyor amin , dualarım kabul oldu , her türden , dinden dilden ırktan erkek yağıyor diyor , zorlu,güçlü,kaba ... her türlü. (bu nasıl bir çaresizlik , teyzecim yapma gözünü seviyim ya)

Zaten klipte de şemsiyelerle gökten erkekler iniyor (?) Neyse durum bu.

İkinci esinti de eskilerden geliyör.Bob Marley bize eşlik edecek ; ' No woman , no cry ' Bu konuda çeşitli rivay...Ya bırak.Yok kadın karşıtıymış da , yok efendim şarkıcı kinaye kullanmış da.Otur da bi sözleri oku.

no woman no cry.
hey little sister, don't shed no tears.
no woman no cry.

(hey diyor , kadın , ağlamasana diyor , daha da yaş dökme diyor. ben mi bilmiyorum ingilizce , orada , 'artık kadın da yok ağlamak da yok , oh be,kurtul kadından,ağlamaktan da kurtul' mu diyor.)

İşte içime dert olmuş iki durum.Daha vardır onları da tespit edip bize ulaştıran ilk 3 okurumuza Kenan Doğulu'nun no Woman no cry işlemeli ceketinden hediye ediyoruz.

Selamlaşmalar,karşılaşmalar,ayak üstü sohbetler..Ben bu tür şeyler esnasında oldukça gerilen biriyimdir.Yani çok da sistematik bi düzenim yok bunlarla ilgili ; var mı ki düzeni olan ? Yoksa da, bi karşılaşma esnasında her şeyi belirli bi yörüngede yapan insanlar bunu nasıl becerir ki? Tamam çok nevrotik belki de ama tanımadığım bir insanla aynı ortamda ilk izlenimleri edineceğim zaman benden telaşlısı olamaz.İnsan seviyorum ben , insancılım ,orada bir problem yok ; sadece bu insan tanımadığım biriyse düşünülmesi gereken ne kadar çok şey var.Of.

Tanımadığım biri, ortak tanıdık sayesinde tanıdığım biri olur çıkar ama bu bu kadar kolay değil.Bir kere ortak arkadaşlar lafa tutuşunca sizi tanıştırmayı atlarlar , siz de ya armut gibi konuşmayı dinler ,yalancıktan gülümsersiniz ; ya da uzaklara bakar,telefonla ilgilenir ilgisiz görünürsünüz.Yahut iki modern insan gibi kendiliğinizden tanışırsınız.İşte bu noktada üç seçenek var :

1-Yeni tanışılan insana uzaktan isim sorulur , onun da ismi alınır , memnun oldum tebessümü yapılır.

2-Yeni tanışılan insana el uzatılır , sıkı ve ya gevşek bi tokalaşma gerçekleşir.

3-Yeni tanışılan insan iki yanağından öpülür (?!)

Şimdi , ilk kısımda iki yabancı insanın edebiynen seviyeli bi tanışmasını izledik , burda bi problem yok.

İkinci durum benim favorimdir,hayat felsefemin temelidir (midir bilmiyorum),öyledir yani.Elini uzatırsın , 'meraba ben şu şu , hehe memnun oldum ' dersin.Şahsen bu söylediğimde samimiysem elini bırakırken diğer elimle de pekiştiririm , öyle de sevecenimdir (sevdim mi tam severim) ha değilsem de değilimdir konumuz bu değil.Fakat işte bu kısımda da çeşitli sorunlar meydana çıkar:

Ben elimi uzatırım elim havada kalır mesela.Hayatta en korktuğum şeylerdendir elin havada kalması.Ne kadar rencide edici bi durumdur o.Böyle toplumdan dışlanırsın,o el havada kaldı ya herkes sana bakar ve yuhlamaya başlar allah belanı versin senin gibi insanın.(sakinim)

Yahut sen elini uzatırsın ama karşıdakinin tercihi bu yönde değildir , öpme eğilimindedir.Sen elini uzatırsın o öpecekken vazgeçer , senin onu öpmek istemediğini düşünür ve bi afallar orda , bi salak olur , bakışları anlamsızlaşır , elini falan uzatmak ister olmaz , bayılır belki de bilmiyorum.O daha hızlı da davranabilir , bu sefer sen elini uzatırsın salak olursun 'la noliy'dersin içinden ,o arada bi öpücük bişey , el havada.Bayılanlar oladabilir tabii ki.

Bu üçüncü türün insanı , yani tanımadığı insanı uzanıp öpen insan kişisi.Ya şimdi darılmaca gücenmece yok , pek hazzetmiyorum ben.Bi dakka hemen suratını sallama , bi düşün niye.Bi düşün.Hadi ortak arkadaşımız var , onla samimisin , ordan gelen bi enerjiyle beni de öpmek istedin.Neden ki öpmek istedin.Sen tanımadığın insanı niye öpesin ki , tanışırken gerekli bişey midir öpmek.Bi adını öğreniyoruz diye dudak-yanak teması gerekli midir.Bir sürü cevaplanmamış soru.Hadi tamam alışkanlık belki her gördüğünü böyle iki yanaktan öpen bi insansındır da tanışmıyoruz biz o n'olucak?Yani bilmiyorum ki ben sende acaba bi hastalık var mı , ya da bende var da sana geçirmek istiyor muyum?Onu da geçtim , yani bak dönüp dolaşıp aynı yere geliyorum, daha bir dakika olmamış adını öğreneli, ne öpüyorsun ya?!

Bi de öperken ses çıkaran var 'ck,nck gibi (nasıl yazıya geçiyorsa)'bir de yanak değdiren var.Yanak değdirmek?Haydaa...

Her ülkenin her bölgenin kültürü farklıdır tabii ki , 'biz Türküz,sıcakkanlı ve konukseveriz,ille de öpücez'' mottosuyla yetişmişte olabilir insan , 'heeeeey dude , i'll kick your white ass' diyip bi sıkı sarılmayla da büyümüş olabilir.Ama türlü türlü insan var,herkesi de yanağından öpersen işimiz var.Diğ mi ama.Bak asma suratını.


İşte böyle.Tanışma esnasında bu tür bir kategori oluşu benim gözümde.Yanlış anlaşmalara mahal vermekten de bi hayli korkarım.'Öpücülerden mi acaba,öper mi ki,elimi uzatsam havada kalırmı,kalırsa nasıl manevra ederim,acaba başka yere mi baksam,ölsem mi ki ben...' gibi cümlelerle dolu olur kafam.Hadi diyelim bunu atlattık , ki diyelim tercihini öpmekten yana kullanan bi insan var karşımızda.Bunun da derdi edilir mi diyen olabilir ama , olur evet.Çok büyük derdi olur hem de.Dünya üzerinde her insanın başına en az bir kez gelmiş bi olay vardır,bilirsin.Birine uzanıp öpecekken,ya da sarılacakken , ikinizin de aynı yönden uzanması.Bu da kafaların tokuşması,bi kaç saniyelik delay , ve azami olarak french kiss e kayabilen sonuçlar doğurur.(French ini bilemem de , kendimi öpüşürken bulduğum olmuştur)(abartma tamam)

O aynı yönden gelinmesi ne pislik bir durumdur ama.Yeni tanışıyorsanız bir de hele.Balans yok ortamda , aynı taraftan geliyorsunuz,ve ikinizde inatçıysanız diğer tarafa çekilmiyorsunuz öyle kalırsınız.Ben o durumda terliyorum,sonra üşüyorum,utanıyorum kızarıyorum vs.Bi de kişinin piercingi sakalı varsa , saçımın bi tutamını ona armağan da ediyorum ki hay diyorum senin saçına...

Bütün bu bahsettiklerimin zamanı da büyük önem taşır tabii ki.Yaptığım araştırmalara göre , pastanın en büyük dilimi 'karşılıklı anlaşmazlıklar sonucu elde edilen kötü izlenim ' e ait.İstatistikler şu şekilde:

Toplumun %67 ' si farklı hamlelerden dolayı sağlıklı tanışma ve karşılaşma sorunlarına sahip.
Her 100 kişiden 82'si elinin havada kalmasından korkuyor.
Her 5 kişiden 2'si karşıdakinin yanağına soldan uzanıp öpüyor.Bu da demek oluyor ki diğer 3 kişi sağdan öpüyor , aradaki dengesizlik , trafiği aksatıyor , bayılmalara , ölümlere sebebiyet veriyor.

gibi gibi..

Kısacası,yeni tanışıyorsam elini sıkarım ,az biraz samimiyet varsa uzanır öperim , ama karşıdakini gözlemlerim nereden uzanıyorsa tersinden yönelirim ; lakin genelde sağdan uzanırım ,samimiysek de paldır küldür sarılırım farketmez , bir de sırtına bir iki kere pış pış şeklinde elimi vururum 'aslansın aslan' der gibi , çok sevecenimdir çünkü.
Bunu da anlatayım ki ilerde karşılaşırsak strese girmeyelim.Bak bi ,öpücü olan , evet sen , yapma bi daha tamam mı , hadi gel bi öpiyim gel , serseri.

gecenin körü saatinde yapacak pek değil hiç bir şey olmadığına kanaat getirdim.yok.'boş boş bilgisayar ekranına bakmak' aktivitesinin bir numaralı insanıyımdır ben.hiçkimseyle konuşmuyorumdur , bütün siteleri gezmiş bütün oyunları oynamışımdır , ama yine de kapatmam bilgisayarı ekranı izlerim.aynı şeyi buzdolabı kapağıyla da yaşıyoruz.

neyse az önce ufak bir adrenalin şov yaşadım , gecenin tek eğlencesi.

DotA , icefrog'un yarattığı oyun nitekim daha fazla ilerlemeyecekmiş ve bunun için oturup yenice bir oyun çıkarmışlar.''Heroes of Newerth'' Efendim , oyun 30$ a mal oluyor ama bu WoW gibi aylık değil tek bir ödemeye tabi,bir kere alıyorsunuz , ve arkadaşlarınız da beta olarak iyi niyetinizden istifade edebiliyorlar.

Image Hosted by ImageShack.us



Oyun için ilk söylemek istediğim , grafiklerle ilgili.OHA!Çok güzel olmuş ya , cidden hakkını vermişler , yani dotanın grafikleri bunun yanında 8bit gibi kalıyormuş meğerse.Diablo 3 e benzettim az çok.Ses efektleri gayet güçlü ,ekolu geliyor , daha bir kaliteli , biraz da değişmiş tabii ki.Oyunda kill alındığında beliren ''first blood,killing spree,dominating...'' gibi sesler , ''bloodlust,legendary,serial killer..'' şeklinde değiştirilmiş.Binalar ise başta çok fairy gözükse de , gayet güzel , base deki binalar, regen havuzu , vs. çiziminde abartılmış kısımlar olmuş.

Icefrog'un bağımsız oyunu olduğundan baştan aşşağı her şey değiştirilmiş , o yüzden alışması biraz zor olacak.Ana ekran görüntüsü , skill verme , inventory .. rötüşlenmiş , daha modernize olmuş.Scourge = Hellbourne , Sentinel = Legion olmuş ,shoplar elinizin altında bir tuşa bakıyor falan.

Çok beğendiğim bir durum da dağınık pasaklı item dizilişinin düzene koyulması.Shoplar combat itemları vs diye ayrılmış ve alacağınız item bir şeyler gerektiriyorsa onlar da aynı pencerede çıkıyor ; topladığımız item bir şeye yarıyorsa o da gözüküyor.Oldukça ergonomik yani.Itemların resim ve isimleri değişmiş , ama özelliklerinden eskisiyle badaştırarak bi nebze ipucu yakalayabiliyorsunuz.Lakin ilk başlarda base de geçirilecek zaman bir hayli uzun olacaktır.(homeland security,how can i help you?)

Herolar içinde benzerlik konusu geçerli , tipleri ve isimleri dğeişik olsa da skillerden , ultisinden falan 'a-ha bu venom , lan bu sniperın ultisi' diye çıkarımlar yapabiliyorsunuz.Replikler de değişmiş ama aynı güzellikte tabii ki.Bir de hoş bir hız gelmiş , oyun akıp gidiyor.

Ufak haritada görünüm aynı üst kırmızı alt yeşil , 3 koridor falan.Ama tabii grafikler yenilenmiş , su daha bir su orman daha bir Belgrad olmuş.Orta nehirdeki rune lar aynı ama alınca 'illusion! haste!' diye böğüren bir ses var.
Ayrıca orta nehir demişken , Roshan Kong..lu bişey olmuş , taş yaratık değil Alien'a benzer bir şekle dönüşmüş.Aegis benzeri 'tomb of life' düşüyor ölünce.

Başkaa başkaa..Creepler daha bir adam olmuş.Archer lar falan geliyor arada.

İçerik kısmen bu.Güzel özellikler arasında seçenekler var bir de.Mesela oyunu bitirme daveti , yeniden başlatma daveti gönderip oylamaya sunabiliyorsunuz. ''[All]GangstaBoi54 : aga rmk ya '' devri bitmiş kısacası.

Çıkarsan Leaver diye siciline işleniyor , sahibi olduğun istatistikler kayde geçiyor ; bir oyuna girecekseniz , hepinizin siciline bir bakılıyor ve ölçülüp tartılınca kimin galip geleBİLeceği tahmin ediliyor vs.Gayet komplike.

Noob Allowed gibi bir seçenek var ki beni oldukça güldürdü , oyunu kurarken oynayacağın adamların seviyesini belirliyorsun.

komut ve mode lar hakkında bir bilgi edinecek kadar derinine inemedim ama wisp falan yine aynı şekilde iletiliyor.

İzlemek ve oynamak fırsatına az da olsa eriştim ( ekran kartım yeterli olsaydı..ah olsaydı..) , daha neler göreceğiz , alışınca nasıl tat verecek ,dotayı aratacak mı yoksa unutturacak mı bilemedim.Ama efektler,grafikler inanılmaz gelişkin ; eğer ki alışırım kolay diyorsanız , ilk tavsiyem betasına bir göz atmanızdır sevili okur.

http://www.heroesofnewerth.com teyk e luk et det.

takdir edersiniz ki tek tek resimli anlatım , kısayol linkleri vs koymak ben de isterdim , lakin hayın blogger hala bana dargın.

Neyse , iyi tecrübeler dilerim , göksel alalım da oynayalım lan :M