Nasıl bir güç lazım bilmiyorum ama bütün gücümü onun daha iyi hissetmesi için kullanmak istiyorum.
Nasıl bir güç lazım hiç bilmiyorum ama hayatım boyunca bir yerlerde biriktirebilmişsem, hepsini şu günler için harcamak istiyorum.
Keşke elimden bir şeyler gelebilseydi. Tek bir şey bile gelse kafi aslında.
Kafasındaki bütün tilkileri kovalamak istiyorum. Kabuslarını, kötü hislerini, kötü uyanışlarını kovalamak. Gitsinler istiyorum ve bir daha hiç gelmesinler. Rahat bıraksınlar.
Üzülmesin istiyorum. Hiçbir şey için. "Şey"ler üzmesin istiyorum. Kimseler üzmesin.
Gidip kazı kazan oynasam da karşılığında böyle bir güç çıksa. Mutfakta bir karışım hazırlayabilsem ve her şey çok daha güzel olsa. Genel Teori'den bir formül bulsam ve Eureka! diye haykırsam. Sihirli değneğe hiç girmiyorum bile. Ya da düşünce gücüne. Çünkü onu da denedim. Beynim karıncalanıncaya dek.
Bu sabah uyanınca her şeyin yoluna girdiğini öğrense. Her şey istediği gibi olsa. Gülümseyerek uyansa ve odasının camından yansıyan güneş yüzüne vursa. O gün için hiçbir zaruriyet tutmasa yakasından. Zihnini serbest bıraksa, tüy kadar hafif olsa. Fazla bir şey istemiyorum, sadece bugün. Eğer olabiliyorsa bir de yarın. Ve belki sonrası. Sonsuza kadar. Çok şey istiyorum. Ama çok istiyorum. Denge.
İç çekmese.
Nasıl bir güç lazım bilmiyorum ama keşke bir günlüğüne sahip olabilseydim. Sadece daha iyi hissetmesi için.
Bir bilsem ne gerek:
Kelime doğrulama kutucuğuna kelimeleri girerken "böyle kelime olmaz, doğrusu böyledir kesin" diye kafama göre değiştirip yazdım az önce. Kısa bir süre hayatı sorguladım. Sonra geçti. Hayır, okunmayan şeyleri dayatmak bir filtre olabilir mi? Okunmuyor ki, "resmi değiştir" dedikçe daha boktan şeyler çıkıyor. Gözümle görüp elimle yazabiliyorum mesajı verebilmek için önce okunur bir şeyler olması lazım. B desen değil G desen değil...
Profestival'le Kreator'un geldiği sahneye Ferhat Göçer'i yakıştıramıyorum arkadaş. Olmuyor. Senin aklın mantığın kesiyor mu Ferhat Göçer'i? Tövbe yarabbim, Sıhhiye Kampüsü'nde olsa neyse. (Doktor şakası, çekidaut.) [Açayım, bizim üniversite şenliklerine Ferhat Göçer geliyor. Kapatayım.]
Gece NatGeo açık kalır da Stalingrad Savaşı belgeseliyle uyunursa, rüyada çok acayip şeyler oluyor. Yuri geliyor, mind-control falan.
Sosyal Medya Fenomeni olarak anılınca çok acayip entellektüel olunan "Al, kırdın kırdın" kod adlı videoya hala gülen arkadaşım var. Onu da öyle kabul ediyoruz.
Eskiden gazetelerin verdiği kuponları biriktirip bir şeyler alırdık eve. Çünkü eskiden daha güzel şeyler verirlerdi. Bir nesil sırf Arcopal'lerden yemek yedi mesela. Ansiklopedi setleri, sözlükler, kitaplar, dil setleri falan. Şimdi ne veriyorlar pek bilgim yok ama binbeşyüz kupona tablet veriyor olabilirler, şaşırmam. Yoo şaşırırım. Neyse işte, o zamanlar o kuponları keserdim, hemen arkasına bakardım, acaba arkasında ne vardı diye. Salak, halbuki kesmeden önce bak ki önemli bir şey varsa kesme. Bu da nereden geldi aklıma, geçen gün gazetede bombastik bir köşe yazısı okudum, hemen kestim. Hemen döndürdüm ardına baktım. Yemin ediyorum, hiç bozmadan arkasındaki köşe yazısını da kesmişim. Hiç bozulmamış yani, önlü arkalı gibi. Ben bir sevin, bir war cry patlattım odada aklın durur. Halbuki bir bok da değil.
Erasmus'la Polonya'ya giden bir arkadaşımın, bana sanki belediye otobüsüyle aktarma yaparak gider gibi "ben de birazdan Almanya'ya gitcem" demesi, biraz şey.
Babet giyen 45 numara ayaklı kız. Ağzına babetle vurayım senin. Allah kahretsin senin babet aşkını be.
Aynı şey skinny jean meraklısı adamlar için de geçerli. “Adam diyorum da gücüne gidiyor.”
Samimiyetsiz insanların samimiyetsizliklerinden ben bile utanıyorum da onlar utanmıyor. (Başkasının adına onun yüzünden utanmak). Hadi kaputu açtınız, bari aküyü çalmayın. İnsanlıktan umudunuzu kestiğiniz bir anda gelen samimiyetse gününüzü gün edebilir. Samimiyete çok kıymet veririm, anlamış olmalısınız.
Bonobo için yapılan "öğlen birası sanatçısı" yakıştırması,
Parachutes için yapılan "This is like if Sigur Ros had Down Syndrome" yorumu,
ve benim için yapılan "çok ilgi gösterip karşı tarafın heyecanını baltalıyorsun." çıkarımı.
Top 3 listemiz şimdilik bu şekilde. Eklemek istedikleriniz için bize yazın.
Artık hiçbir esnaf, hiçbir ev sahibi kolonya ikram etmiyor. Herkese bir haller oldu.