Sıcak oluyo ha hafiften. Ben diyim de sonra şeyolmasın.

"N'aber?" in cevabı nasıl "iyiyim." değilse; "tırnağını yeme!" nin karşılığı da "tırnak değil, etleri kemiriyorum yea." da olmamalıdır. Bu savunma evrenselleşmemelidir.

Tahtaya yazı yazarken boardmarker bitince, "arkadaşlar fazla marker ı olan var mı?" diyip beş on dakika boyunca pfıs pıfs gülen ders sorumlusu, bak bi. Komik değil, yapma yeter.

Yabancı dilde bi' film izleyip, bi şarkı dinleyip bir hafta boyunca "o dili öğrenicem olum!" diyen kaç kişiyiz? Hep de bi' yarım kalır o.

Galatasaray reforma gidiyür dedik de o kadar da demedik. Alıyorsan futbolcu adam al, ne demeye aktör alıyosun, aktör de değil viking mi nelabu?

Lord of Winterfell, Lord Paramount of the North and Warden of the North? Yoo, defansım abi ben.

Transformers - Dark of the Moon geliyyooo! 3 boyutlu geliyor hem de. Gelse de gitsek.-Captain America'da doğum günü hediyem olacak, vizyon tarihinden mütevellit.- Ohohoy ohoyhooy Optimus Prime maskı takıp gitmezsem! http://www.imdb.com/video/imdb/vi543989017/ böyle bir güzellik yok. Filmden bahsediyorum tabii. Yoksa her filmde bir estetik harikası oynatıyorlar, onu kanıksadık. Megatron nerede Maykıl onu göstersene sen, sarışın bi hatun bulmuşsunuz yine yarım kilo dudak var kadında!

yirim. ^^

ne yağmur yaptı be.

Özünde iyi insandır di mi? Hep öyle denir. "A ama Meemet özünde iyi çocuktur." Hangi öz bu? Fabrika ayarlarına dönüş yapacaksak eğer, evet iyidir. Programlama esnasında hepsine bir kaşık atılıyor ondan, onu demiyorum. (C++ bilen arkadaşlara danışmak lazım bunu.)


Kaybedenler Kulübü'nü beğenmedim arkadaş, beğenmem mi lazım ya; ne bu ısrarınız anlamadım ki. Güzel olmamış, hayret bi'şey ha. Ya bi git hala replik söylüyo ezberden, istemiyorum lan!

Herhangi bir konuda, belli bir sayıya ulaşılınca hediye falan mı dağıtılıyor şu dönemlerde, anlamış değilim. Delinin biri bir fitili ateşliyor, cümle alem deliriyor bir anda. Bu kadar mı arayıştaydınız, bu kadar mı boşluktaydınız da boş beleş şeylerle doluverdiniz bir anda. Siz ne zaman bu kadar zalim oldunuz!!? Efendim biri oradan kalkar, aldığı gün yırtıp üstüne basarak yıprattığı konversleriyle (üst jenerasyon buna 'kes' diyor.) çarpık ayaklarının fotoğrafını çeker; biri çantasını spastik bir hareketle koluna asıp salak sabuk pozlar verir, birisi fotoğraf makinesinin lensini ayarlarken kendini aynadan çeker; öteki telefonla yapar bunu falan. Bunlar bir moda oldu ki aman yarabbim, ne tarafa baksam görür oldum. Çok sanki havalı oluyo öyle yapınca. Evet fotoğraf makinesi sahibi olup çer çöp çekerek fotoğraf üstadı kesilenlere kılım. Halt! Patlatırım ensene dummkopf!

Zamane hanım kişilerinin Paris aşkını anlamak mümkün değil. N'oluyo lan ne var bu Paris'te. Paris Je t'aime izleyen beri gelsin, bir Eiffel tutkusudur aman Allah şerrinden korusun. Bir sembol, bir maskot görüp de yerlere yerlere bayılmanın ne alemi var olum, bi kendinize gelin artık ya; o da bir kul yapısı değil midir en nihayetinde? ( Ruknettin Amca liked this ) Hayır, anlamı vardır, anısı vardır, hadi hadi çok görmek istiyorsundur falan anlarım, lafım ona değil. Tumblr hastalığı bu. Eiffel fotoğrafları paylaşmak trend oldu. Çekilmiş fotoğrafı al, sepya yap, siyah beyaz yap, yap anasını satayım, beyin bedava. Yaz altına da iki özlü söz. Kendin çekmişsin gibi de yapıştır sol alta imzanı. Ne o, Ay lav Paris. Ya hakkaten, bi...

Hepiniz de trend olmayıverin ne var yani. Hepinizde de kemik gözlük olmayıversin. Gözlüğü almış ama camı yok! Bildiğin böyle sadece çerçeveyle geziyor, gözünü kaşıyor çerçevenin içinden; pü allah kahretmesin bari altından kaşı da belli olmasın be. Küçük yaşta annesinden istiyor öyle gözlük, havalı oluyor diye. Arkadaşının varmış, çok havalıymış. Yok öyle bi hava yavrum, onun gözler 3 numara, annesi babası kandırıyo onu taksın diye. Sende dürbün gibi göz var, aklın fikrin havada. Biraz kendi niteliklerinizle yetinmeyi bilin de farklılaşabilelim.

"Hayatıma renk kattım" Neyle? İşte ikinci el giyiniyorum, Audrey Hepburn seviyorum, Marilyn Monroe'lu tişört aldım, hiç kimsenin duymadığı şeyler dinliyorumizliyorumyiyorumiçiyorum, apolitiğim siyaset sevmem ama tayyibe küfür etmeye bayılırım, en sevdiğim kitaplar da 1984, Küçük Prens falan. Ne renksin anam sen? Bir adım geriye çekilip bir etrafına bak bakalım, hepiniz aynı renk değil misiniz? Bak yine söylüyorum seviyorsundur, hayatında önemli yer tutuyordur bunlar bir şey demem. Ama el işi patchwork yapar gibi, oradan buradan topladıklarıyla kendine web sayfası gibi kişilik oluşturanlara bir şey derim. Çok şey derim.

---spoiler---
hass*tir oradan be!
---spoiler---

Herkes eksper oluyo ya bi anda. Bi' akıllı da sendin zaten şu dünyada. Herkes gerizekalı, düşünememiş; senin zeka parıltınla gözlerimiz kör oldu. "Abi" diyo, "şu otobüse her binişimizde cüzdanımı evde unutmuşum desem, her gün iki kere bindiğimi düşün, ikibuçuk çarpı üçyüzaltmışbeş (telefonundan hesap makinesiyle hesaplıyo burda) bilmemkaç lira para bana kalır"Her gün farklı otobüs şoförüne denk gelecek, hiçbiri sesini çıkarmayacak da böyle böyle her gün birer bira fazla içecek. Sana kolay gelsin türkmucit2011, lafım yok. Gereken cevabı bıyıklı Ego-Driver'dan alacaksın sanıyorum. Otobüsten iniyorum, hala orada hesap yapıyo. Deli midir nedir be.

Bi finaller bitti rahatlayalım dedik, iyice strese sokarsınız adamı.

Müzik dinleyin.