Yarın 3'te,Kızılay Dost'ta.

Kızılay'dan hiç hazzetmiyorum ; madem öyle ne demeye Ankara'daki tek buluşma merkezi orasıymış gibi tintin gidiyorum? -Çööönköööö merkeeziiiiiii ! Yok ya?! Anlamıyorum herkesin 45dk-1saat lik yol teperek geldiği bir yer nasıl merkezi olabilir ki?Ortada olması fizik kurallarınca merkez olduğunu gösterebilir (b.k ortada!) ama arkadaş otobüste dolmuşta birer yaş atarak ulaşılan bi yere merkezi denmez.Uzak denir.Kızılay uzaktır , programımıza hacettepe,bilkent ve odtüden katılan arkadaşlar var , onları tenzih ederim , ben de bilirim kampüsümden kızılaya on onbeş dakkada gitmeyi.(tamam kampüste uzak yola)(ya tamam olabilir)(iyi de..)(ama öy...)(a...)( ! )

Tamam hadi takarsın kulaklığı kulağına , elinde bişey varsa onunla ilgilenirsin , konuşacak biri vardır ; yol o kadar da batmadı diyelim.Olası noktalar vardır , gidersin Dost'un önüne –çünkü dostta buluşmak allahın emri ;

(bıızzzt burda araya gireceğim , follow me ..

Dost'un önünde takılan güruh:
1.Emo (ağustos güneşinde o saçla gezersen suratın yarısı amele yanığı olur , ying yang gibi gezersin , tipe bak , tövbe tövbe)
2.Rapperımsı (giyim tarzına laf etmem belki pantolonunun ağı ayak bileklerinde , belki kafana taktığın her ne ise olmamış , ama rica edicem bana west side kokan yürüyüşünle , zenci selamlamalarıyla klip çekme.Olmuyor güzelim , git tunalıdaki bankanın önüne run dmc klibi çekiyolar orda , oturduk izledik , git feyz al ,rezil seni.)
3.Rockerımsı (oluyo mu yani donuna kadar siyah giyince , çok sert bakıyosun , ağustos güneşinde kışlık postal giyiyosun , anladım çok asisin tamam , ''kühhff kühhff ticari bekleme yapma!'')
4.Fucker (dağılın lan!) )

Dost'ta buluştun herkimleyse , nereye gidileceği biliniyorsa iş kolay , henüz karar verilemediyse o yol ortasında 15 saat düşünülür , napsak napsak diye.''üüff hadi'' deme görevi birine bahşedilmiştir , o 2,5dk da bir bunu tekrarlar.O kalabalığın ortasında dikilmek , etrafı iyice incelemek , bir nevi trans.

Yollar da bir bozuk ki sorma.Sor.Çünkü altyapı çalışması var , her yer delik deşik , yollar rezalet , yürümeyip fitness yapmak isteyenler için ideal halde.Gideceğin yere manyak gibi seke seke giderken bir yandan da gelen geçene dikkat etmen lazım çünkü hödüksporlar omuzla olsun göbekle olsun(evet amcanın göbeği benim kadardı) sana vuruvuruverirler, sen de o etkiye tepki olarak bir başkasına bindirirsin , böyle bi çarpışan arabalar kıvamında varırsın mekana.

Hayır güzel güzel oturup sohbet edilebilecek mekan-benim bildiğim kadarıyla-çok zor bulunur.Bi yere gidersin ses ve müzikten kendini duyamazsın , bi yere gidersin karanlıktan karşındakini seçemezsin , bi yerde sigara dumanı basmış , bi yeri b.k götürüyo olur , bişeyler alırsın ama onları tüketmek için üstüne para istersin , bakışlarıyla seni yiyenler olur , komple rahatsız olursunuz , tadınız huzurunuz kaçar , lan nereden geldik ya diye yakınırsınız...

amaa bunca şeye rağmen , ucuz diye mi bilmiyorum ama merkezi! olduğu için her seferinde kendini kızılayda bulursun.Yok güzelim yok , olacak gibi değil.

Herkes de fabrikasyon üretim , baştan aşşağı hemen herkes birbirinin aynı.Yapmayın bence iyice tadını kaçırdınız artık.

+beğenmiyosan gitme bi daha?
-gitmem,gidene de mani olmam.

ve bunca lafın üzerine hafta içi yine kızılayda olurum , lost adası gibi , cause I am, whatever you say I am , gakguk , hoşçakal !

not: tükürdüğümün blog sayfası kalın,italik,altı çizili şeklindeki vurgularımı sıfırlamış , ruhsuz bir yazı.hayret bişey.

Hiç yorum yok