MDG's

Bir yere Post-it yapıştırınca, o kağıdın alt köşeleri yukarı doğru kıvrılır, yapışkanlı kısmı da tutunmamak için direnir; bir kaç gün sonra yere süzülür ya. Hah işte öyle Post-it'in de Allah belasını versin. Sen hayatta olma amacını bile gerçekleştiremiyorsan ben sana daha ne diyeyim. Ha şu da var, '... süzülür ya...' dan sonra şöyle devam etseydim mesela, "işte öyle hissediyorum şu günlerde" deseydim, çok havalı olurdu. "Hayat çok karanlık yea"dan bir girerdim, sonra sabahlar olmasın. Tutunamayanlardan da Olric Molric bikaç cümle yazardık şimdi seni kıracağıma kafamı kırmam ama seni de kırmam bence.

Rektörümüz değişti değişeli bir heyecandır aldı yürüdü kampüste. Kütüphanede gece yarısı çorba ve çay ikramı ile sesini duyuran Prof. Dr. A. Murat Tuncer, daha sonra maille bilgilendirdi bizleri, "kanka yarın K salonunda bi konuşalım işiniz yoksa, muhabbet ederiz" kıvamında. Haftasonları da kütüphaneyi 24 saat hizmet verir hale getirdi sağolsun. Twitter'dan da Abdullah Atalar tarzını yakaladık mı tamamdır:

İçten insanın hali başka.

Görüldüğü üzere, kedi seven adamdan zarar gelmez. Benim rektörüm işini bilir. Bu sene son senem benim, Para Sermaye'den B1 yetiyo hocam.

Vedalardan nefret ediyorum.

Suluboyada renkler birbirine karışırdı da ben hiç bir rengi hakkını vererek kullanamazdım. Hiç tam beyazım olmadı. Pastel boyada da ilk siyahım biterdi. Hani önce kağıdı bütün renklerle boyardık sonra da üzerine siyahla boyayıp en son o siyah tabakayı bir iğneyle falan kazırdık da kazıdığımız şekiller renkli renkli olurdu hatırladınız mı? "işte öyle hissediyorum son günlerde..." Ben kaptım bu işi.

Konşuda açılış vardı gittiniz mi? Partiyi kaçırdınız gerçi deli eğlendik. Hiç masraftan kaçınmamış dolmuş ayarlamış hepimizi partiye dolmuşla getirtti. Genelkurmayın oradan geçerken çökmedik bile, çıkardı verdi parasını, aybenböyleadamgörmedim.

WHO diyince Dünya Sağlık Örgütü yerine grup olanın aklıma gelmesi, benim doğru bölümde okuduğuma kanıt. Allahtan OECD diye grup yok.

Cinebonus ve D&R, bak buraya. Bana her gün bülten göndermeyin! Her gün de göndermeyin be! Şunlar yeni, şunlardan al, bak bu filmi yeni getirttik gelmezsen darılırım... En azından şu son haftamda bana biraz destek olmanızı beklerdim. Mail atmayı biliyorsunuz, iki Kalkınma notu çektirip gönderemediniz eve. Şirket olmuşunuz ama adam olamamışınız!

Havayı Koklayan Adam ile de seviyeli bir ilişkimiz var. Her gün günaydın ve iyi geceler temalı iki mesajını gönderir. 3 günlük hava durumunu verir, altına da not düşer, bugün şemsiyeni al, içine atlet giy, yarın sis olacak bence okula gitme gibi. Ama aynı seviyeli ilişkiyi TEB ile kuramadık arkadaş. Kuramadık. Gece 2'de mesaj geliyor, 4'te bi geliyor. 5 KERE AKARYAKIT ALANA POLATLIYI HEDİYE VERİYORUZ! Hayır ben o işlerin nasıl döndüğünü iyi biliyorum. İktisatçı insanız. Ben 5 kere alışveriş yaptığım zaman kredi kartımla, o mağazadan ya da işte neyse artık, komisyon kesiyorsun, o komisyonları da bana geri hediye ediyorsun. BENİM PARAMLA BANA ARTİZLİK YAPIYORSUN!

O reklamların altına düştüğünüz 1,5 puntoluk "yalnız sadece gün içinde 5 kere akaryakıt alırsanız ve adınızın ikinci harfi "ğ" ise veriyoruz hediyenizi..." dipnotlarını da ayrıca konuşucaz senle, gömleğini içine sok hayvan herif o saçların hali ne?!

"Polis banyonun kapısından, neden onları aramadan önce bir galon çilekli rom hazırladığımı soruyor. Çünkü ahududumuz bitmişti. Çünkü aslında hiç farketmez."

Ayrıntılara takılıp resmin tamamını görememek bir görme handikapı mıdır bilmiyorum ama canım acayip çilek istiyor. Mevsimler sadece hava durumuyla yetinmeyip bize karşı sebze meyve kozunu da oynuyorlar ki daha çok özleyelim. Adam gibi domates bile yiyemiyoruz, aldığım domatesleri gidip pazardaki adamın kafasına atasım var, "domates istedik yeşil elma vermişsin ne be bunlar!" Domatiz. Gideyim de yemek yapayım.

Ders çalışmamak için elimden gelenleri başucuma koydum, ben bir yalan uydurdum. "Daha erken yea, gece çalışırım." Sonra beş dakika sonra gece oluyor. Adaletin bu mu dünya? Spihoniçki; doğada adalet olmadığını kavramanın getirdiği yalnızlıkmış. Mesafelerin getirdiği yalnızlık n'olacak?

2 yorum

Daçe dedi ki...

ehehehe kulağım çınladı geldim hemen. mersiler mersiler konşu. bu arada söylemeden geçemeyeceğim; o rektör ne güzelmiş ya babam diye basarım bağrıma :D

Larien dedi ki...

Havayı koklayan adam! Ramazan ayında da iftar saatleri falan geliyor altında da "ramazan" imzası oluyo anca bi ramazan, bi havayı koklayan adam zaten :P

Rektörünüz kral adam ya, çay çorba falan oh :D bizim kütüphae 5'te kapanıyo anasını satayım.

Benim de son yılım ve vedalardan nefret ediyorum ben de. Nolcak bundan sonra acaba, hayırlısı.

İlk paragrafı da okurken güldüm baya :D evet ben böyle tersten yukarı doğru yorum yapıyorum :D