hey potato, deathtrap!!

Koşan insan tedirgin edicidir. Koşuşturan, tempolu koşan değil de, böyle bir şey kovalar ya da bir şeyden kaçıyormuş gibi koşan insanoğlu benim yüreğimi ağzıma getirir. Yolda yürüyorum, arkamda ''labada lubada'' ayak sesleri duyarsam hemen dururum. Böyle bildiğin hazır olda dururum. Paranoyaklaşırım, ne koşuyo lan bu arkamdan, beni mi yakalamaya çalışıyo acaba?! gibi düşünceler beynimi kemirir. Ne demeye yakalayacak beni, pek bi mantık emaresi yok tabii, ama o sırada paranoya etkileriyle olmadık şeyler düşünürüm. Dururum işte. Onu atlatmak için, ayakkabımı bağlar gibi yaparım. O geçer gider, ben de rahat ederim. (Zaten bu korku imparatorluğunun kurulması 11 Eylülden sonra başladı abiiieee - merhaba ben zeitgeist hayranıyım.)Hayır, niye koşuyosun öyle manyaklar gibi, sinsi gibi arkadan arkadan. Şeytan diyo sık biber gazını göz bebeğine.

Bi insan gülerken tesadüfen bana bakmışsa, tesadüfmüş, bilmem neymiş hiiiç de düşünemem. ''Niye bana bakıp gülüyo lan bu?!'' şeklinde başlarım, ''acaba benden nefret mi ediyo, acaba bişey yaptım da ona mı gülüyolar, oha bütün masa gülmeye başladılar, onlarda bakıyo, off noluyo ya, gidiyim ben burdan, ama ya giderken tökezlersem? oha ne biçim gülerler bi de. allaam sıkıştım kaldım. ne bakıyosunuz yaa?!'' diye sürüp gider. Çok insanlı ortamlardan çekinmemin bi nedeni de budur. Sevmem çok insan. Öyle 15- 20 kişi duruyolar en kritik noktalarda. Oralardan geçerken bi tedirginlik bi sıkıntı. Oradan geçerken bi tökezlesen, bi hapşursan da elin yüzün salya sümük olsa, tam o an elinden bişey düşürsen ya da ne biliyim rüzgar esse de saçların yüzünü kapasa, bişey göremezsen birine çarpsan düşsen falan, pü allah kahretsin, nasıl olur bi düşün. O anki terleme oranının haddi hesabı yok. Aynı şey çok havalı bi şekilde yürürken, ya da otobüste dolmuşta fren anında dengeyi kaybedince olur. Üstüne bir sürü insan bakar, güler, hımpfs hmpf diye içine içine güler, birbirlerine anlatırlar ''gahahgahagaha'' diye gülerler. Allah belanızı versin be, efendi gibi duramıyosunuz di mi? Kritik noktalarda kızlı erkekli gruplar. Sesli sesli gülmeler. Hoş oluyo mu? Ne bakıyosun lan? alla alla.

Bi ortamdan da ilk kalkıp giden olmayı hiç istemem. En son kalkayım, konuşulan her şeyden haberim olsun, arkamdan da konuşulamasın falan. Acelem de varsa potansiyel bi kaçını yanımda götürürüm. Msn'de toplu konuşmalardan da çıkmam, hiç bişey kaçırmak istemem, en sona kalırım, bok varmışcasına. Zaten kendimi bildim bileli gidilen misafirliklerde en son kalkanlar biz olmuşuzdur. Böyle kimisi olur, bi telaşla kalkarlar, yetişmeleri gereken yerler olur. Hiç öyle olamadık biz. Biz hep sona kalıp bulaşıklara yardım eden, etrafı toparlayan kesimden olduk. Ha güzel yanları da olmadı değil. Ev sahibi en kıymetli çikolatadan son kalanlara ikram etti hep. O en kıymetli madlenlerden yeme şerefine nail oldum. iyi bişey.

(gotik+emo)² kız ve bebek taklidi yapan kızdan sonra en tedirgin edicisi de kendini bişeyler kanıtlamak zorunda hisseden kızmış. Böyle salak saça girişimlerde bulunur, kendini rezil eder sonra da. Bayaa böyle tötümüzle güleriz, ama o devam eder. Salak insanın çekilmezliği yetmiyormuş gibi bir de herkesten cut-paste yaparak oluşturduğu patchwork kişiliği de cabası. Sürekli bişeylerden yakınmak çok mu havalı acaba lan? Böyle havalıymış gibi dertli dertli sigara içmek, ''abi yea'' diye konuşmak. Pislik. kızların ''abi'' demesi kadar irrite edici bir şey daha yok. Her cümlenin sonuna ''abi'' yapıştırınca da havalı oluyor demek ki. Kısfmet tabi.

Böylece bir tedirginlikler ve çekinceler bölümünün daha sonuna geldik. Eğer sizin de çekinceleriniz bir nba oyuncusu boyunu aşıyorsa, bize yazın. teknikokullar ankara. evvet.

7 yorum

Daçe dedi ki...

"teknikokullar ankara" ahuahah:D

Yasin dedi ki...

what is paranoya?This is paranoya!!!
İzleyici sayının 21 olmasını tebrik ediyorum bu arada...

ebruhu. dedi ki...

teşekkür ederim, ben de tebrik ediyorum, içim kıpır kıpır.

imza : içine kapanık blog (bi 50yi göremedik.)

stickman dedi ki...

sen yine arkadan koşan insanın sesini duyunca tırsıyomuşsun. ben yürüyeninden bile tırsıyorum. hemen şöyle bakıyorum arkama. sonra yavaşlıyorum çaktırmadan, o beni geçip gidiyo. rahatlıyorum. karanlık ve kalabalık olmayan sokaklarda oluyo tabi bu. ya değilse sürekli bu şekilde yaşanmaz tabi.

misafirlikte son giden olmak iyi aslında. hani diğer misafirler gidiyo ya, sizin aile kalıyo böyle. sonra ev sahibiyle daha yakınmışsın gibi hissediyosun kendini. hani o gidenler kim ki? kim yani onlar! önemsiz insanlar. biz daha çok seviyoz birbirimizi. ohh gittiler iyki rahatladık bizde ohh miss gibi. bi daha çağırmayalım onları havası oluşuyo.

sokaktaki o 4-5 kişi veya daha fazla grupların yanından geçip gittikten sonra arkadan hayvanlar gibi gülme sesi gelmesi çok fena. hani ben gelene kadar efendi efendi durmuşunuz. ben geçip gittikten sonra niye gülüyosunuz. yüzüme bakarak gülse canım feda. gülsün. bende ona bakarım, ne var lan ne gülüyon lan derim. ama geçip gittikten sonra arkana da bakamazsın. hani sana güldüklerini kabul etmiş gibi olursun.

ebruhu. dedi ki...

bütün misafirler gidip de bizbize kalındığı zaman kimisi tek ayağını altına alır da oturur ya, işte orada ''gittiler de rahatladık'' tablosu vardır. o ayak saatlerdir alta alınmak için bekler orda. sıkıntılı ayak.

sokakta öyle grupların yakınından geçilecekse bişeyle uğraşmak en iyisi bence. telefonla falan konuşur gibi yapınca insan bi nebze rahatlıyo. (bkz. zor durumda kalınca telefonla uğraşır gibi yapıp eski mesajları okuyan insan.) (meraba o benim)

Daçe dedi ki...

yalnız bu dimaalarda (?) bir stickman görmek şaşırtmadı değil, yalan yok.

ebruhu. dedi ki...

biz bu dimaada yabancıları severiz kovboy. yeni izleyici candır. pişmaniye yolliycam teşekkür mahiyetinde :D